Psikolojik Gerileme Sendromu mu dediniz?
Herkese merhaba! Selam güzel insanlar! Ben geldim! Melduş yine karşınızda! Evet, bugün nasılız bakalım? Kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Ben yüksek sesle oldukça pozitif, enerjik, neşeli, keyifli, dünya yansa da, hayat oldukça zor olsa da, her şeye rağmen mutlu ve huzurlu olmaya çalışıyoruz dediğinizi duyuyorum…..
Ben mi nasılım? Teşekkür ederim sorduğunuz için bu arada! Gayet iyiyim canlarım! Pozitif, neşeli, enerji dolu bir şekilde hayatımı sürdürmeye gayret ediyorum. Mutlu olmanın o kadar çok faktörü, tetikleyeni, sebebi, yolu var ki? Ben kendime uyarladığım sistemi düzenli bir şekilde hayatıma adapte ettiğim için sıkıntı yaşamıyorum bu konuda. Zannetmeyin ki ben hiç mutsuz olmuyorum, hiç sinirlenmiyorum, hiç üzülmüyorum, hiç ağlamıyorum, hiç derdim yok. Bunlar olmadan canlı türlerinden “insan” olarak yaşamımızı sürdürebileceğimize inanmıyorum. Her normal insan gibi benim de hayatımda akışı bozan çok etmen var!
Bana Soru Sor?
Şimdi sorabilirsiniz bana! “Peki o zaman nasıl bu kadar pozitif kalmayı başarabiliyorsun bu olumsuz durumların içinde?” diye!. Hakkınız var! Böyle konuşunca benim bile sorasım geldi bana! Yazının başlığı bence dikkatinizi çekmiştir diye düşünüyorum. Özellikle bu konu üzerine konuşmak istedim sizlerle. Çünkü etrafıma baktığım zaman psikolojik olarak mutlu insanlar değil, antidepresan kullanım oranı oldukça yükselmiş, mental gücü zayıflamış, ruhsal dayanıklılık seviyesi düşmüş çok fazla kişi var. İşte tüm bunların ismen karşılığı bana göre çağımızın yeni sıkıntısı olarak yerini almaya hazırlanan “Psikolojik Gerileme Sendromu”.
Dayanıklılık!
Gün geçtikçe insanların dayanıklılık seviyesinde düşüşler yaşanıyor bilmem farkına vardınız mı hiç yakın çevrenizde. Olaylara çabuk yükseliyor, kontrol etmekte zorlanıyor, konulara takılma yetisi artıyor, çözüm odaklı hareket etme gücü düşüyor, sorunları büyütme durumu artıyor….. Kısaca olayları karşılama, kucaklama, ağırlama, yolcu etme konularındaki misafirperverliğimizde güçlü bir değişiklik söz konusu.
Değişim!
Bunun en önemli nedenlerinden bir elbette değişen hayat koşulları karşısında hayatın değişimine kendisini adapte etmeyi başarmış olmak. Her değişen oluşum karşısında biz de değişiyoruz hatta değişmeye mecburmuşuz gibi bir algıya giriyoruz. Bu durum söylemlerimize, konuştuğumuz dili kullanma şeklimize, davranışlarımıza, tepkilerimize, düşüncelerimize, olayları kontrol edişimize kadar birçok şeye yansıyarak yankı yapa yapa bizi karşılıyor.
Hem Siz ve Hem Onlar var!
Peki sonuç! Sonuç tahammül gücü zayıflamış, sabrı tükenmiş, sorunları sorun olarak görmekten kurtulamayan, kendini önemsemeyi bırakmış, çok ama çok mutsuz insanlar… Bilmiyorum kimler ne kadar farkında ama mutlu olmaktan vazgeçmiş, ruhu adını bilmediğimiz lokasyonlara çekilmiş, düşünceleri kendini balkondan aşağıya sarkıtmış, duyguları dağınık bir odaya saklanmış insanlar olduk. Belki bu kişi “Siz” değilsiniz ama etrafımızda böyle olan “Onlar” var.
Sarhoş Mentalite!
Psikolojik gerileme sendromu ismiyle paylaştığım asıl önemli nokta aslında şu! Normal şartlar altında hepimizin psikolojik sağlığı gün geçtikçe ileri gitmeli, güzelleşmeli, eskisinden de sağlıklı olmalı. Kısaca hepimiz daha da sağlıklı bireyler olmalıyız. Ama bunun tam tersi bir durumla karşı karşıya kalmaktayız her yeni günde. Yüksek oranda artış gösteren anksiyete, panik atak, depresyon, kişilik bozukluğu gibi vakaların varlığı, yaygınlaşan ve yaş grubu daha da küçülerek ilerlemeye devam eden antidepresan kullanımı, bizim sağlıklı bir psikolojiye sahip bireyler olarak ayakta kalabilmek için bize destek olacak başka bir gücün varlığına ihtiyaç duyduğumuzu gösteriyor. Kendi başına dik duramayan, sarhoş mentalitemiz için çırpınıyoruz.
Evet güzel insanlar! Ben Melda Özen. Sizlerle bugün farklı bir konu üzerine konuşmak istedim. Farklı ve önemli bir konu üzerine. Kaybetmenin eşiğinde olduğumuz psikolojik direncimiz hakkında sohbet etmek istedim. Sonuç nedir? Diye soracak olursanız eğer, kendimizi sevmek ve her güne kendimize “Canım Kendim” diye seslenerek başlamak derim. Bu keyifli sohbette bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim. Haftaya görüşmek üzere…
Melda Özen
Anksiyete nedir? Yaygın görülen anksiyete belirtileri nelerdir?