All Magazine
No Result
View All Result
  • Magazin
  • Moda
  • Life Style
  • Güzellik
  • Alışveriş
  • Kültür-Sanat
  • Astroloji
  • Röportaj
  • Sinema
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Dizi/TV
All Magazine
  • Magazin
  • Moda
  • Life Style
  • Güzellik
  • Alışveriş
  • Kültür-Sanat
  • Astroloji
  • Röportaj
  • Sinema
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Dizi/TV
All Magazine
No Result
View All Result
Home Kültür-Sanat

Babalar İstanbul’a geliyor!

Rock tarihinin en özgün gruplarından, yarım asırlık kariyerlerini geride bırakan Grammy ödüllü Jethro Tull, yeniden İstanbul’da!

Babalar İstanbul’a geliyor!
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Göksan Göktaş

Jethro Tull, The Curiosity Tour 2026 kapsamında 14 Kasım 2026 akşamı StagePass organizasyonuyla Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde müzikseverlerle buluşuyor. Biletler, 10 Kasım 2026 Pazartesi, saat 12:00’da satışta olacak. 1967’de İngiltere’de kurulan Jethro Tull, rock müziğin sınırlarını zorlayan tavrıyla, kendine has müzikal kimliğiyle kısa sürede bir efsaneye dönüştü. Grubun kurucusu ve solisti Ian Anderson, flütü rock müziğin merkezine taşıyarak türün tarihinde eşi benzeri olmayan bir yenilik yarattı. Onların müziği; folk’tan blues’a, klasik müzikten progresif rock’a uzanan geniş bir yelpazede, şiirsel sözleri ve teatral sahne performanslarıyla birleşti.

1971 tarihli “Aqualung” albümüyle yalnızca bir dönemin değil, tüm rock tarihinin klasiklerinden birine imza atan grup, “Thick as a Brick”, “Locomotive Breath”, “Songs from the Wood” gibi eserleriyle kuşaklar boyunca müzisyenlere ilham kaynağı oldu. Jethro Tull’un müziği, sadece notalardan değil; meraktan, keşiften, farklı sesleri bir araya getirme cesaretinden doğdu.

“The Curiosity Tour”, grubun kariyerine adını kazıyan merak, deneyim ve hikâye anlatıcılığı kavramlarının canlı bir yansıması. Ian Anderson ve ekibi, bu turneyle birlikte hem geçmişin klasiklerine hem de yılların birikimiyle şekillenen yeni yorumlara yer veriyor. Her konser, Jethro Tull’un evrimini sahnede yeniden yaşatan bir müzikal yolculuk: rock, folk, progresif ve barok etkilerin bir araya geldiği; hem nostaljik hem de zamansız bir deneyim. Bu unutulmaz gece, müzik tarihine tanıklık etmek isteyen herkes için bir buluşma noktası olacak.

2026’ın en büyük rock konseri!

Dünya çapında milyonların kalbini kazanmış rock grubu Three Days Grace, 30 Haziran 2026 tarihinde ilk Türkiye konseri için İstanbul KüçükÇiftlik Park’ta sahne alacak. Türkiye’de sayısı hızla artan sadık fan kitlesi için uzun süredir beklenen bu buluşma, gerçek bir rock şöleni olacak. Biletler sadece Bubilet’te satışta.

Three Days Grace geçtiğimiz yıllarda büyük bir adım attı: Orijinal vokalisti Adam Gontier yeniden kadroya katıldı ve yepyeni bir döneme giriyorlar. Gontier’in yanı sıra vokalde Matt Walst da var. Barry Stock (gitarda), Brad Walst (bass, vokal) ve Neil Sanderson (davul, klavye, vokal) kadronun diğer isimleri. 2003’te çıkan ilk albümden bu yana Three Days Grace, sert riffleri, dokunaklı sözleri ve milyonları harekete geçiren şarkılarıyla alternatif rock sahnesinin liderlerinden biri oldu.

Öne çıkan bazı başarıları ise şöyle: “I Hate Everything About You” şarkısı Spotify’da 1 milyarın üzeri dinlenmeyi geçti. Billboard ve Mediabase listelerinde onlarca kez birinciliğe ulaştı; Billboard “Greatest of All Time Mainstream Rock Artists” listesinde üst sıralarda yer aldı. Albümleri dünya çapında platin ve çok platin sertifikaları aldı: Örneğin One-X üç platin belgeli. 61 kez ödüllere aday gösterildi. Bunların 26’sından birincilikle ayrıldı.

Türkiye’de rock kitlesinin böylesine güçlü olduğu bir dönemde, Three Days Grace’in ilk kez İstanbul’da sahneye çıkacak olması heyecanı katlıyor. Şarkılarının nakaratları, sahne enerjisi ve yıllara yayılan fan bağlılığı ile “gelmiş geçmiş en etkili rock anları” arasında yer alacağı şüphesiz. Bu konser, yalnızca bir müzik etkinliği değil; Türkiye’de rock kültürünün önemli bir anı olacak.

Indie-pop’un öncüsü: Monsieur Minimal

Geçtiğimiz yıl Gezgin Salon Festivali’nde büyük ilgi gören sanatçı, bu kez İstanbul’un en köklü sahnelerinden Roxy Club’da müzikseverlerle buluşacak. Atina’da yaşayan müzisyen ve prodüktör Monsieur Minimal, analog synth’lerle bezeli retro sound’unu 60’lar ve 70’lerin nostaljik tınılarıyla harmanlayarak rüya gibi bir müzik evreni yaratıyor.

“Love Story”, “Gaidadelic” ve “Easteria” gibi parçalarıyla tanınan sanatçı, bu yıl yayımladığı Seven albümüyle soul, funk, disko ve indie unsurlarını ustalıkla bir araya getiriyor. %100 Music katkılarıyla gerçekleşecek konser, Roxy Club’ın 30. yıl kutlamaları kapsamında unutulmaz bir geceye dönüşecek.

Genç sanatçıların büyük buluşması

Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçıların yapıtlarını aynı çatı altında sanatseverlerle buluşturan BASE’in 9.edisyonu 26-30 Kasım 2025 tarihleri arasında Trendyol Sanat ana sponsorluğunda, Bilgili Holding ana mekan sponsorluğunda ve Bilgili Sanat işbirliğiyle The Ritz-Carlton Residences, Istanbul B Blok’ta gerçekleşecek. 36 şehir, 43 üniversiteden yeni mezun 156 sanatçıyı sanatseverlerle buluşturacak olan BASE 2025’te resim, fotoğraf, seramik, cam, heykel, video, yeni medya, grafik tasarım, geleneksel Türk Sanatları gibi farklı disiplinlerde üretilmiş yaklaşık 200 eser yer alacak.

Yeni mezun sanatçıların yaratıcılıklarını ve üretme motivasyonlarını desteklemek, onların sanat profesyonelleri ve sanat izleyicileri ile diyaloglarını geliştirmek misyonuyla 9 yıldır düzenlenen BASE, bu yıl 2025 mezunu olan sanatçıların eserlerini 26-30 Kasım tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak.  Bilgili Sanat iş birliği ve The Ritz-Carlton Residences ev sahipliğinde, Trendyol Sanat ana sponsorluğunda; Jumbo, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM) ve TEB Özel Bankacılık co-sponsorluğunda, İBB Kültür AŞ’nin kamusal desteğiyle bu yıl dokuzuncusu gerçekleşecek olan BASE, her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni nesil sanatçıların dünyaya ve sanata bakış açılarını gözler önüne serecek.

Her yıl sanat dünyasından değerli isimlerin yer aldığı çok sesli bir seçici kurula sahip olan BASE’in 2025 yılı başvurularını; Ani Çelik Arevyan, Canan Dağdelen, Canan Tolon, Derya Yücel, Ebru Yetişkin, Eda Kehale Argün, Ferda Dedeoğlu, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Guido Casaretto, İnci Furni, İrfan  Önürmen, İsmet Doğan, M. Wenda Koyuncu, Necmi Sönmez, Pınar Öğrenci ve Selim Bilen değerlendirdi.

BASE’in küratörü Derya Yücel, bu yıl BASE’in çerçevesini çizerken Sınırlar/Olasılıklara dikkat çekiyor: “Sanat, tarih boyunca sınırları düşünmenin, sorgulamanın ve aşmanın en güçlü yollarından biri olmuştur. Sınırlar yalnızca coğrafi ya da politik değil; aynı zamanda kültürel, toplumsal ve kişisel deneyimlere içkindir. İnsan ile insan olmayan, birey ile toplum, doğa ile kent, beden ile bilinç, hakikat ile hayal, ben ile öteki arasındaki çizgiler hem belirleyici hem de geçirgendir — kimi zaman keskin, kimi zaman muğlak, kimi zamansa belirsiz.

Genç sanatçıların üretimleri, bu sınırların sorgulandığı, esnetildiği ve dönüştürüldüğü alanlarda şekilleniyor. Sanatçılar, ben ile öteki, norm ile anormallik, gerçek ile düş arasındaki gerilimleri görünür kılarken; yeni ilişkilenme biçimlerinin, anlamların ve varoluş ihtimallerinin kapısını aralıyorlar. Sanat, sınırları sabitlemek yerine onları müzakere eden, yeniden çizen, bulanıklaştıran bir alan. BASE’in dokuzuncu edisyonu, genç sanatçıların üretimlerini bu sınırların kesişiminde konumlandırıyor. 2017’den bu yana Türkiye’nin farklı şehirlerinden yeni mezun sanatçıları bir araya getiren BASE, karşılaşma ve paylaşım için ortak bir zemin kurmayı sürdürüyor. Bu zeminde sınırlar, ayrım değil; diyalog ve birlikte üretim için bir başlangıç noktası. “Sınırlar/Olasılıklar”, sanatın toplumsal işlevini yeniden hatırlatıyor: Her sınır, başka bir ihtimalin eşiğidir.”

26-30 Kasım tarihleri arasında her gün ücretsiz olarak ziyarete açık olacak olan BASE, 2025 mezunlarının sergisinin yanı sıra eş zamanlı 5 sergiye daha ev sahipliği yapacak. BASELECTED 2025, 2017’den bu yana farklı ‘BASE’ edisyonlarına katılmış 50 sanatçının, BASE sonrası güncel sanat üretimlerinden bir kesit sunacak. 1.katta izleyicilerle buluşacak olan sergi, yolu BASE’ten geçmiş sanatçıların sanatsal yolculuklarını izleme fırsatı sunacak.

BASE ve Trendyol Sanat işbirliğinde gerçekleşecek ‘Konuk Ülke Romanya: Çağdaş sanat üretimine bakış’ sergisinde Romanya’dan son 10 yılda mezun olmuş 13 genç sanatçının yaklaşık 80 eseri bir araya gelecek.  Sergi Romanya’nın canlı ve çeşitli sanatsal ifadelerini sergileyerek her iki ülkedeki paralel sanat üretimini gözler önüne serecek.

BASE ve Jumbo işbirliğinde  gerçekleşecek  “Sofranın Hafızası ” sergisi, sanatçıların zamansız Jumbo tasarımlarına yeniden hayat verdikleri eserlerin de yer aldığı; sürdürülebilir sanata ve sofra kültürüne dikkat çeken bir sergi olarak izleyicilerle buluşacak. BASE’in kamu destekçisi İBB Kültür AŞ de BASE kapsamında İBB Taksim Sanat ve İstanbul kitapçısı ile yer alacak.

Bir Adım Var Vakfı alanında ise vakfın desteklediği 12 genç kadın sanatçının eserleri yer alacak. 26-30 Kasım tarihleri arasında her gün ücretsiz olarak ziyarete açık olacak BASE, 2025 mezunlarının sergisinin yanı sıra, eş zamanlı sergilerle genç sanat üretiminin kalbinin attığı adres olacak.

Adres: The Ritz-Carlton Residences Istanbul, B Blok, Fulya Girişi / Öğretmen Haşim Çeken Cad. No:4 Şişli, İstanbul, 34330

BASE’i takip etmek için: Instagram: base.ist / Web sitesi: base.ist

Yüzyüzeyken Konuşuruz’dan yeni hit: “Duy Beni”

Alternatif müziğin en özgün gruplarından Yüzyüzeyken Konuşuruz, yeni teklisi “Duy Beni” ile dinleyicileri nostaljik ama taze bir yolculuğa davet ediyor. 7 Kasım’da Sony Music Türkiye etiketiyle yayınlanacak, prodüktörlüğünü Mert Medeni’nin yaptığı şarkının sözü ve bestesi Kaan Boşnak, düzenlemesi Yüzyüzeyken Konuşuruz imzası taşıyor.

“Duy Beni”, Yüzyüzeyken Konuşuruz’un kendine has hikaye anlatımını korurken, Türkçe rock’ın altın dönemlerine bir selam niteliği taşıyor. Gitar rifleri, melodik bas yürüyüşleri ve duygusal vokal performansıyla dikkat çeken parça, grubun müzikal evriminde yeni bir sayfa açıyor. 70’ler prensibiyle çalışılmış analog tınılarını duyduğumuz bu şarkıyı modern prodüksiyonla buluşturan grup, geçmişle bugünü aynı duyguda birleştiriyor. “Duy Beni”, videosuyla birlikte tüm dijital platformlarda yayında.

Rock müziğin genç temsilcisi Rana Türkyılmaz’dan “Başka Hikaye”

Genç neslin yükselen ismi Rana Türkyılmaz yeni teklisi “Başka Hikaye” ile müzikseverlerle buluştu. Henüz 21 yaşında adım adım inşa ettiği güçlü kariyeriyle rock müziğin genç temsilcilerinden olan Rana Türkyılmaz, Başka Hikaye’nin sözü ve müziği ile gerçekten de başka bir hikaye anlatıyor. Düzenlemesi Can Demir imzası taşıyan “Başka Hikaye’nin söz, bestesi Rana Türkyılmaz’a ait. “Başka Hikaye” ETL Records imzasıyla tüm dijital platformlarda yayında.

ROSALÍA Yeni Albümü “LUX”u Yayınladı!

ROSALÍA, GRAMMY® ödüllü şarkıcı, söz yazarı ve prodüktör, dördüncü stüdyo albümü “LUX”un detaylarını müzikseverlerle paylaştı. 7 Kasım 2025’te Columbia Records / Sony Music etiketiyle yayımlanacak albüm, Londra Senfoni Orkestrası eşliğinde ve Daníel Bjarnason’un orkestra şefliğinde kaydedildi. Albümde Björk, Carminho, Estrella Morente, Silvia Pérez Cruz, Yahritza, Yves Tumor ve Escolania de Montserrat i Cor Cambra Palau de la Música Catalana gibi güçlü kadın sesler de yer alıyor.

Rosalía bu hafta Madrid’in Gran Vía bölgesinde ışıkları kapatarak şehri kısa süreliğine karanlığa bürüdü; ardından ışıkları yeniden açarak büyük billboardlar eşliğinde albüm kapağını aynı anda tüm dünyaya canlı yayınla tanıttı. Bu etkileyici performans, albümün dönüşüm, kadınsılık ve spiritüellik temalarını yansıtan çarpıcı bir açılış oldu.

Albümün yapımcısı ve prodüktörü olarak Rosalía, “LUX”ta dişil enerji, gizem, dönüşüm ve içsel aydınlanma gibi temaları sinematik bir duygusal çizgide işliyor. Albüm, samimiyet ve opera ihtişamı arasında gidip gelerek ses, dil ve kültürün birleştiği parlak bir dünya yaratıyor.

Rosalía’nın en son albümü “MOTOMAMI”, bir İspanyol sanatçının Spotify Global Albüm Listesi’nde #1 numaradan giriş yaptığı ilk albüm olmuştu. Aynı zamanda 2022’de Billboard listelerinde Latin albümleri arasında en güçlü çıkışı yakalayarak müzik eleştirmenleri arasında yılın en yüksek puanını elde etti.

Müziğin ötesinde Rosalía, moda ve kültür dünyasında da küresel bir ikon hâline geldi. 2025 Met Gala’da giydiği özel Balmain tasarımıyla Vogue, Harper’s Bazaar ve Cosmopolitan gibi dergilerde geniş yer buldu. Ayrıca Calvin Klein’ın 2025 Sonbahar kampanyasında yer aldı ve New Balance’ın global elçisi oldu. 2026’da ise Euphoria dizisinin üçüncü sezonuyla oyunculuk dünyasına adım atacak.

Bir heavy metal efsanesi: SAVATAGE

Efsanevi heavy/power metal grubu Savatage, uzun yıllar süren sessizliğini bozduğu büyük dönüşün ardından 2026 yazında “Prelude To Madness” turnesiyle Avrupa’yı dolaşacak. 9 headline konser ve çok sayıda festival performansını kapsayan bu özel turun ilk durağı, 19 Temmuz 2026’da Zorlu PSM Turkcell Sahnesi olacak. Bu konser, Savatage’ın İstanbul’da sahne alacağı ilk performans olarak tarihe geçecek.Fan Club’a özel ön satış 4 Kasım 13:00’te Bubilet’te başlıyor. Genel satış 7 Kasım 13:00’ten itibaren herkese açılacak.

2025 yılında 20 yıla yaklaşan aranın ardından Avrupa’da gerçekleştirdikleri geri dönüş konserleriyle yeniden sahnelere dönen Savatage, şimdi efsanevi mirasını bir kez daha canlı kanıtlamak için yola çıkıyor. “Prelude To Madness” turnesi, grubun klasik marşlarını ve derinlere uzanan nadir parçalarını kapsayan güçlü bir setlist ile Savatage’ın sanatsal enerjisini ve sahne gücünü bir kez daha gözler önüne serecek.

Grubun vokalisti Zak Stevens, turne hakkında şunları söylüyor: “Geçtiğimiz yılın Güney Amerika ve Avrupa konserleri olağanüstüydü. Şimdi 2026’da Avrupa’da 9 headline konser yapacağız. İstanbul, Bükreş, Este, Varşova ve Leipzig… Hepsi bizim için ilk kez olacak. Armored Saint, Vision Divine ve Nevermore gibi dost gruplarla yeniden aynı sahneyi paylaşacağımız için de çok heyecanlıyız. İstanbul’da sahneye çıkmak uzun zamandır hayalini kurduğumuz bir şeydi.”

Florida’nın Tampa kentinde Jon ve Criss Oliva kardeşler tarafından kurulan Savatage, metal tarihine damga vuran “Hall of the Mountain King” (1987) ve “Streets” (1991) albümleriyle türün yönünü değiştirdi. Kardeşi Criss Oliva’nın 1993’teki trajik kaybının ardından grup “Edge of Thorns” ve “Dead Winter Dead” (1995) gibi albümlerle müzikal yolculuğuna daha da derin bir anlam kazandırdı.

Bugün Zak Stevens (vokal), Al Pitrelli ve Chris Caffery (gitar), Johnny Lee Middleton (bas) ve Jeff Plate (davul)’dan oluşan güçlü kadrosuyla sahne alan Savatage; progressive, power ve klasik hard rock unsurlarını bir araya getiren eşsiz tarzını herkese coşkulu performansla sunacak.

2015 yılında Wacken Open Air’de 80.000 kişinin önünde gerçekleşen tarihi birleşme performansından bu yana, Savatage yeniden doğuşunun doruk noktasına doğru ilerliyor. “Prelude To Madness” turnesinin İstanbul ayağı, grubun 50 yıla yakın kariyerinde hem bir ilk, hem de metal tutkunları için unutulmaz bir buluşma olacak.

Alifiru & Genco Arı’dan yeni tekli: “Güllerden Gülleler”

Modern altyapı, derin sözler ve etkileyici bir görsellik bir arada “Aşkın acısını üzerine aldığında bir gülün bir gülleden daha tahrip edici olabileceğini biliyor muydunuz? AliFiru “GÜLLERDEN GÜLLELER” ile bu gerçeği ayan beyan ortaya koyuyor. Müzikal gücünü ülkenin en önemli müzisyenlerinden Genco ARI ile birleştiren grup, modern altyapıyla bezenmiş alaturka duygularla resmen canımızı okuyor. Bu şarkıyı dinleyince, hepiniz birini hatırlayacaksınız”

Alternatif müzik sahnesinin dikkat çeken ikilisi AliFiru, usta müzik adamı Genco Arı ortaklığında hazırladıkları yeni teklileri “Güllerden Gülleler”i müzikseverlerle buluşturdu. Söz ve müziği Abdullah Yıldız’a ait olan şarkının düzenlemesi ve miksinde Genco Arı, mastering’inde ise Oğuz Döğer imzası bulunuyor. Modern bir altyapı üzerine inşa edilen eser, günümüz ilişkilerindeki sitem, içsel sorgulama ve yeniden yeşermenin umudunu bir arada yansıtıyor.

Klibi, Gökçeada’nın terk edilmiş köylerinde; kurumuş bitkiler, dikenler ve denizin masmavi huzuru eşliğinde çekilen “Güllerden Güller”in yönetmenliğini Abdullah ve Firuze Bulut Yıldız üstlendi. Görsel olarak da şarkının ruhunu tamamlayan klip, doğanın içindeki tezatlıkları başarıyla yansıtıyor. AliFiru, alternatif müzikteki üretimlerine hız kesmeden devam ederken “Güllerden Gülleler” ile dinleyicilerine hem duygusal hem de estetik açıdan derin bir deneyim sunuyor.

Sahnede The Neighbourhood var!

Alternatif rock sahnesinin en özgün ve etkileyici gruplarından The Neighbourhood, uzun bir aradan sonra yeniden sahnede! 2022’deki dağılma kararının ardından sessizliğe gömülen grup, 2026 yılında  (((((ultraSOUND))))) adını verdikleri yeni albümü ve dünya turnesiyle muhteşem bir dönüşe hazırlanıyor. Turnenin en özel duraklarından biri ise İstanbul olacak. Grup, 27 Nisan 2026 tarihinde KüçükÇiftlik Park’ta Epifoni organizasyonuyla Türkiye’deki büyük hayran kitlesiyle buluşacak. Konserin biletleri 5 Kasım Çarşamba günü ön satışa açılacak.

Siyah beyaz pop melankolisini tanımlayan The Neighbourhood, 2011 yılında Newbury Park, Kaliforniya’da kuruldu. Grup; vokalist Jesse Rutherford, gitaristler Jeremy Freedman ve Zach Abels ile basçı Mikey Margott’tan ve davulcu Brandon Fried’den oluşuyor. Dünya çapında milyonlarca dinleyicisi olan The Neighbourhood, 2010’ların en ikonik indie-pop-rock gruplarından biri olarak kabul ediliyor. “Sweater Weather” adlı şarkıları, 4 milyarı aşan dinlenme sayısıyla Spotify’da tüm zamanların en çok dinlenen 4. şarkısı konumunda. Melankolik atmosferi, hip-hop dokunuşları ve sinematik sound’uyla tanınan grup, yeni albümünde hem köklerine sadık kalıyor hem de yepyeni bir dönemin kapılarını aralıyor.

Ülkemizde de çok fazla sayıda hayrana sahip olan grup, müzikseverlere benzersiz bir deneyim yaşatacak. Ünlü İngiliz grup Oi Va Voi’den yeni single: Back to My Roots Ekim ayında İstanbul, Ankara ve Bursa’da verdikleri konserlerle Türkiye’de yeniden dinleyicileriyle buluşan ünlü İngiliz grup Oi Va Voi, Mayıs ayında yayımladıkları The Water’s Edge albümünün ardından ilk teklileri Back to My Roots’u paylaştı.

Yirmi yılı aşkın bir süre önce Oi Va Voi ilk kurulduğunda grup konserlerinde sıklıkla seslendirdiği bir ‘klezmer’ ezgisi çalmaya başlamıştı. Bu melodi, yıllar boyunca canlı performanslarının değişmez bir parçası haline geldi ancak bugüne dek resmi olarak yayınlanmadı. Şimdi ise bu ezgi, grubun özünü ve müzikal kimliğini yansıtan güçlü ve büyüleyici bir parça olarak Back to My Roots’ta yeniden hayat buluyor. Back to My Roots tüm platformlarda yayında!

The Gathering için geri sayım başladı

Zorlu PSM, 25 Haziran akşamı alternatif müziğin iki özel ismini aynı sahnede ağırlayacak: The Gathering ve The Pineapple Thief. İki farklı coğrafyadan, benzer duygulara dokunan bu gruplar, dinleyicilere zamansız bir müzik akşamı sunacak. Konserin biletleri Bubilet’te satışta.

The Gathering, uzun bir aradan sonra orijinal vokali Anneke Van Giersbergen ile yeniden sahnede. Grup, 1995 tarihli kült albümü Mandylion’un 30. yılına özel bu turneyle geçmişine saygı duruşunda bulunuyor. Strange Machines, Leaves ve Sand and Mercury gibi parçalar, yıllar sonra yeniden canlı yorumlarıyla hayat bulacak. The Gathering’in müziği hala aynı şeyi hatırlatıyor: Melankoli, zarafet ve gücün bir arada var olabileceğini.

Günün diğer ismi The Pineapple Thief, son yirmi yılda modern progresif rock sahnesine yeni bir ifade biçimi kazandırdı. Bruce Soord’un karakteristik sesi ve grubun sinematik sound’u, onları her albümde biraz daha benzersiz kılıyor. Your Wilderness, Dissolution ve It Leads to This gibi albümler, The Pineapple Thief’in hem duygusal hem teknik açıdan ne kadar olgun bir anlatım yakaladığını gösteriyor.

25 Haziran 2026’da The Gathering’in nostaljisiyle The Pineapple Thief’in bugünü, aynı gecede buluşuyor. Bu konser, bir dönemi hatırlatırken bir diğerini yeniden tanımlayacak. Bir yanda geçmişin yankısı, diğer yanda geleceğin sesi. Zorlu PSM Turkcell Sahnesi’nde Vera Müzik organizasyonuyla gerçekleşecek konserin biletleri Bubilet’te satışta.

Göksan Göktaş’ın diğer yazıları:

Alıcınızın ayarıyla oynamayın: Burası Üstün Bradırs evreni!

Popüler

  • Zara markasının en sevilen kadın parfümleri

    Zara markasının en sevilen kadın parfümleri

    0 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
  • Berkay

    0 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
  • Acının ve iyileşmenin hikâyesi: Dört Kapı Bir Oda

    0 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
  • Minox ile saç problemlerinize bilimsel çözüm

    0 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
  • Deprem öncesi alınabilecek önlemler nelerdir?

    0 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
No Result
View All Result

En yeniler

TV+ aralık ayında kült serilerle karşımızda!

TV+ aralık ayında kült serilerle karşımızda!

Haftanın öne çıkan kitapları: Yeni yayınlar okurla buluşuyor

Haftanın öne çıkan kitapları: Yeni yayınlar okurla buluşuyor

‘Bugün Güzel’ filmine ihtişamlı gala

‘Bugün Güzel’ filmine ihtişamlı gala

Çarpıcı bir roman: Gazze’nin Son Kitapçısı

Çarpıcı bir roman: Gazze’nin Son Kitapçısı

‘Efes’in Sırrı’ filminin fragmanı ve afişi yayınlandı

‘Efes’in Sırrı’ filminin fragmanı ve afişi yayınlandı

Acının ve iyileşmenin hikâyesi: Dört Kapı Bir Oda

Acının ve iyileşmenin hikâyesi: Dört Kapı Bir Oda

Melike Şahin’den Eskişehir ve Ankara’da dev buluşma

Melike Şahin’den Eskişehir ve Ankara’da dev buluşma

Ünlü yazar Hwang Bo-Reum Türkiye’de!

Ünlü yazar Hwang Bo-Reum Türkiye’de!

all logo

 © 2022 ALL Dergisi Türkiye’nin en çok satan ve okunan moda, alışveriş dergisi.

Kategoriler

  • Moda
  • Güzellik
  • Alışveriş
  • Magazin
  • Sağlık
  • Astroloji
  • Life Style
  • Röportaj
  • Kültür-Sanat
  • Sinema
  • Dizi/TV
  • Sürdürülebilirlik
  • Seyahat
  • Teknoloji
  • Spor
  • ALL Gurme
  • ALL Men
  • Video
  • Künye

Bizi Takip Edin

Gizlilik Politikası · Kullanım Koşulları · Çerez Politikası

No Result
View All Result
  • Moda
  • Güzellik
  • Alışveriş
  • Magazin
  • Sağlık
  • Astroloji
  • Life Style
  • Röportaj
  • Kültür-Sanat
  • Sinema
  • Dizi/TV
  • Sürdürülebilirlik
  • Seyahat
  • Teknoloji
  • Spor
  • ALL Gurme
    • Ramazan
  • ALL Men
  • Video
  • Künye

© 2022 ALL Dergisi - Türkiye'nin en çok satan ve okunan moda, alışveriş dergisi