Dünyanın en kutsal duygularından birinin annelik duygusu olduğunu kabul edebiliriz. Sen bu duyguyla ilk tanıştığında neler hissettin, o ana dair neler hatırlıyorsun?
Çok heyecanlıydım ve ona zarar verebilecek her şeyden deliler gibi korkuyordum. O kadar ufaktı ki, onu nasıl koruyabilirim diye sürekli düşünüyordum. İhtiyaçlarını karşılayabilmek benim için o an dünyadaki en mutluluk verici duyguydu.
Genç yaşta anne olan biri olarak, kendini avantajlı görüyor musun? Onunla birlikte senin de büyüdüğünü söyleyebilir miyiz?
Kesinlikle bu konuda kendimi avantajlı hissediyorum. Onun enerjisine yetişebilmek ve onu mutlu edebilmek için belli standartlar gerekiyor. Yaş olarak Ömer için gerekli enerjiyi verebilecek bir noktadaydım. Çocuk gelişimi kendi başına ayrı bir alan. Bu alanda sürekli yeni şeyler öğreniyor, yeni hisler deneyimliyorsunuz. Ömer doğduktan sonraki süreç ve önceki süreçte iki farklı insandım. Onunla birlikte olgunlaşıp dünyayı çok daha farklı algılamaya başladım.
Nasıl bir süreçti bu, önceki ve sonraki halini nasıl tanımlarsın? Sana ne gibi öğretiler kattı?
Ömer bana olumsuzlukların sonunda gülümseyebilmenin ne kadar kıymetli olduğunu öğretti. Bir başkasının mutluluğunun senin mutluluğun olabileceğini derinden hissettirdi. İnsanlara karşı daha sabırlı biri olabilmemi sağladı. Küçük şeylerin insanın gününü ne kadar güzelleştirebileceğini gösterdi. Tüm bunlar önemli öğretiler olarak hayatımı yönlendiriyor.
Yoğun bir iş temposuna sahipsin. Bu tempoda Ömer ile olan iletişimini ne şekilde sürdürüyorsun?
Gün sonunu mutlaka beraber vakit geçirerek tamamlamaya özen gösteriyorum. Yoğun iş tempomu Ömer’e vakit ayırabilecek şekilde düzenliyorum. Bazı durumlarda yanımda getirip götürüyorum. Uzak kaldığımız 3-4 saat aralığında görüntülü konuşarak bu vakti değerlendirmeye uğraşıyorum. Elimden geleni yapıyorum.
Peki ünlü bir anne olmanın dezavantajlarını yaşadığın oluyor mu? En çok hangi noktada zorlandığını hissediyorsun?
Açıkçası pek dezavantajlı bir durum oluşturduğunu söyleyemeyeceğim. Aksine, beni seven insanlar aynı düzeyde Ömer için de büyük bir özen ve sevgi gösteriyor. Şimdiye kadar zorlanabileceğim bir durumla karşılaşmadım.
Son zamanlarda çocuk gelişimi hakkında birçok teori ile karşılıyoruz. Sen Ömer’i nasıl büyütmeyi planlıyorsun, özellikle üzerine gitmesini istediğin bir alan var mı?
Ben Ömer’in kesinlikle hayallerinin doğrultusunda ilerlemesini arzu ediyorum. Bu noktada ben sadece onun için mantık çitlerini oluşturacağım. Hayallerini mantıklı bir yol bularak onunla beraber şekillendireceğim. Herhangi bir şeye yönlendirmeyi düşünmüyorum. Çocuklar o kadar akıllı ki, çoğu zaman onlar sizi yönlendiriyor zaten. Oğlumun alacağı tüm kararların mantık çerçevesinde arkasında olacağım.
Sosyal medyada paylaştığınız fotoğraflarla içimizi ısıtan bir enerji oluşturuyorsunuz. Peki zevkli bir çocuk mu, seçimlerini kendi yapmaya başladı mı?
Çok zevkli bir karakteri var. Giydiği şeyleri sevip sevmediğini yüz mimiklerinden anlayabiliyorum. Daha çok rahat ve şık bir tarz oluşturmaktan hoşlanıyor. Renkleri güzel harmanlamasını biliyor. Seçimlerinin bir kısmını o, bir kısmını ben gerçekleştiriyorum.
Biraz da senin çocukluğuna değinmek istiyoruz. Nasıl bir çocuktun Gökçe?
Cıvıl cıvıl, heyecanlı, hayata karşı pozitif ve enerjik bir çocuktum. Arkadaşlık kurmayı ve insanlarla sohbet etmeyi çok severdim. O zamanki neşemi hatırladıkça şimdi bile mutlu oluyorum.
Aslında ailemizden aldığımız değerler karakterimizin gelişmesinde önemli bir rol oynuyor. Sen annen ile bağlarını nasıl tanımlarsın?
Annem benim hayatımdaki en önemli noktalardan birisidir. Annemin mutluluğu benim için çok önemli. Çocukluğumda her zaman yanımda olması ve beni desteklemesi en sıkı bağlarımızı oluşturmamızda çok büyük etken olmuştur. Annenin desteğini ve elini sırtında hissetmek bir çocuk için en özel duygu ve ben bunu her zaman yaşadım. Çok şanslıydım.
*Bu röportaj ALL dergisinin Mayıs 2022 tarihli 164. sayısında yayımlanmıştır.
Röportaj Salih Devrim
Stil Editörü İrem Kaplan
Özge Özacar ile çok özel: Hepsi özümün, Özge oluşumun parçaları!