Kraliçe 2. Elizabeth, Balmoral Kalesi’nde hayata veda ederken 96 yıllık ömründe yarattığı stil hazinesiyle de ardında paha biçilemez bir miras bıraktı. Diplomatik ilişkilerde modanın nasıl bir iyi niyet gösterme aracı olacağını anlamamız için Kraliçe’den daha iyi bir rehber bulmak mümkün değil. 70 senelik taht serüveni boyunca icat ettiği bu ”Terzilik diplomasisi” bizlere ilham olmanın ötesinde bir değer katıyor.
Üç sıralı inci kolyesi ve Ferragamo mokasenleriyle Kraliçe 2. Elizabeth, tarihin ilk gerçek modern hükümdarı oldu. Cesur renklerdeki imajı ve ikonikleşmiş siyah Lauren el çantası ise tüm dünyaya onu izlemesi için her gün yeni bir neden veriyordu. Kraliçe, bunların yanında kendisini bir kıyafet askısı yerine göz alıcı öğelerle donatılmış bir stil elçisine dönüştürdü. Modayı yararlı bir araç olarak kullanırken zarif mesajlar vermesi ise onun ince kişiliğinin nadide parçalarından.
Prens Philip’in öldüğü sene yaptığı Noel konuşmasında eşiyle ile nişan fotoğraflarında ki safir broşu takması aile üyelerini onurlandırmaya verdiği önemi temsil ederken; yurt dışına yaptığı seyahatlerde gittiği ülkenin bayrak renklerini kıyafetinde taşıması diplomatik bir detay. Özellikle son yıllarda kalabalık içinde dikkat çekmesini sağlayan canlı renklerdeki monokrom takımları için “İnanılmak için görülmeliyim” ifadesini kullanması kayıtlarda ki yerini koruyor.
Kendisini resmi portrelerden ve yaldızlılarla donatılmış kraliyet silüetlerinden arındıran Kraliçe’nin moda dünyasında yarattığı ekol İngiliz Moda Konseyi tarafından verilen ”Kraliçe II. Elizabeth Tasarım Ödülü” ile yeniden hissettiriliyor. Ödül her sene gelecek vaat eden, sürdürülebilirlik ve toplum normlarına dikkat çeken genç bir İngiliz tasarımcıya verilerek onurlandırılıyor.
Cansu Karakuş
İlginizi çekebilir: