Çekim günü aşk kokan bir havada bir araya geliyoruz. Planladığımız tüm detaylar ‘O Kız’ dizisinin başrolleri Dilin Döğer ve Ali Öner’in enerjisiyle daha da romantik bir aura yaratıyor. Akıp gidiyor zaman. Nihayetinde bu özel çekimi sizinle paylaşmak için heyecanlanıyoruz. Ve o an geldi. Karşınızda aşkın büyüleyici etkisi ve Dilin Döğer!
Yeni nesil bir oyuncu olarak yeteneğini ortaya çıkarma şansını yakalayanlardansın. Elbette şans olarak nitelendirdiğimiz fırsatın altında emek dolu süreçlerin olduğunu da söyleyebiliriz. Çizdiğin yolu ve değerlerini nasıl tanımlarsın bize?
Çizdiğim yolda çok fazla emek, yere düşüşler, zorlanışlar ama vazgeçmeyişler var bir şekilde. İnsanın değerleri de sanırım böyle şekillenip böyle dönüşüyor. Şu an sahip olduğum mesleki ve insani değerlerin hepsini bu çizdiğim ve çizmekte olduğum yol oluşturdu. Bu hayattaki en önemli şeylerden birinin samimiyet ve çaba olduğunu düşünüyorum. İkisi bir araya geldiğinde ortaya kalıcı bir şey çıkıyor bence. Dolayısıyla benim de değer verdiklerim bunlar.
Kanal D’nin “O Kız” dizisi izleyiciye farklı bir senaryo sunuyor. Aslında çoğu karakterin sevgi duygusu ile tezat bile olsa bir bağının olduğunu söyleyebiliriz. Ne gibi değişimler yarattı sende böyle bir karakteri canlandırmak?
Zeynep’in sevgi dolu, dürüst ve saf dünyasına karşı çok tezat bir ilişki dünyası da var elbette. Zeynep karakterinin içinde hep iyilik duygusu olduğu için kötü davranışlar sergileyen birinin bile iyi yönlerinin, iyilik duygularının olabileceğine inanıyor. Hatta bu inancını karşısındakine de hissettirerek, kendini sorgulama dürtüsünü ortaya çıkarabiliyor. Ben Zeynep kadar saf ve iyi miyim bilmiyorum ama onunla aramızdaki benzeyen özellikleri, içtenlik ve yapabileceklerinin farkına varma hali olarak özetleyebilirim.
Hayatımızın olmazsa olmazı aşk! Zeynep karakteri de aşk duygusunun kutsallığını yaşayanlardan. Dilin ile Zeynep karakterinin aşk konusundaki ortak özellikleri nedir sence?
Zeynep ve Dilin’in aşktaki hallerini şu şekilde ortak paydada buluşturabiliriz: Çok soru sormadan, kendimizi o yola bırakarak ilişkilerimizi yaşıyoruz. Zeynep, Dilin’e göre daha gururlu sanki. Elbette Zeynep’in hayat şartlarıyla benim hayat şartlarının aynı olmayışından kaynaklı. Ben aşık olduğum zaman bu hayatta her şeyin üstesinden gelebilirim gibi hissediyorum. Ve öyle de oluyor. Aşk başladığı andan itibaren bitse bile sizi daha iyi bir noktaya getirdiği kesin.
Sevgi gerçekten çok anlamlı bir kelime. Bir sürü duyguyu içinde barındıran bir his. Nasıl tarif edersin sevmenin ve sevgi görmenin hissiyatını?
Ben her şeyin önce sevmekle başladığına inananlardanım. Bir insanı sevmek, bir hayvanı sevmek, bir mesleği ya da belki bir hali sevmek… Çünkü sevgi beraberinde, sevgi duyduğunuz her neyse ona saygıyı, dirayeti, huzuru ve kararlılığı da getiriyor. O yüzden sevelim ve böylece sevilelim diyelim.
Yeri geliyor fedakarlık, yeri geliyor değişim. Hoşlandığın kişi için bir dönüşüm yaşamayı kabul edecek kadar cesur ve kurallarını değiştirebilecek kadar da esnek bir yapıda mısın?
Bence güçlü bir şeyler hissettiğin bir kişi için kendi isteklerinden, yolundan ve içindeki enerjiden vazgeçmeden onunla senkronize olmak cesarettir. Değişim sözcüğünden çok dönüşüm bana daha iyi geliyor. Dönüşmek sanki hem daha kalıcı hem de önceki değerlerini kaybetmeden yeni ve güzel kalmayı sağlayan bir unsur gibi.
İlk görüşte aşka mı inanıyorsun, yoksa aşkı bir keşif süreci olarak mı görüyorsun?
Aşık olmak bu dünyadaki en güçlü hislerden. Sizi olabileceğiniz “en” hallere taşıyabiliyor: en güçlü, en kararlı, en huzurlu, en enerjik, en kıpır kıpır… Bu bence müthiş bir enerji. Aşkı hep kucaklamışımdır düşünmeden. İlk görüşte aşka inanmıyorum, aşkın kesinlikle güçlü bir çekimle başlayan keşif süreci olduğuna inanıyorum. Ve bu yeryüzündeki en güzel hislerden biri!
Nasıl hesapsız kitapsız başlıyorsa ilişkiler, yine aynı şekilde de sonlanabiliyor. Biten ilişkilerin ardından alışkanlık duygusunun yerini nasıl dolduruyorsun?
Doldurmuyorum. O boşlukta kalabilmeye çalışmak bana iyi geliyor. Hani Atilla İlhan bir şiirinde diyor ya “Ayrılmanın da vahşi bir tadı var…” Ben bazı vazgeçişlerin, yıkımların sonrasını heyecanla beklemeyi seçiyorum. Hem hayata dair unutamayacağınız hafızalar biriktirmiş hem de bundan çok güçlü çıkmış oluyorsunuz.
Bazıları, aşk duygusu devam ettiği sürece karşısına ne sorun çıkarsa çıksın aşabileceğine, çözebileceğine inanıyor. Senin bu düşünceye inancın nasıl?
Ben de buna inanıyorum. Aşkın üzerinizde bıraktığı bir büyüsü var gerçekten. Bu büyü sizi güçlü kılıyor ve bir gün bitse bile size armağan ettiği bir şey var; her şeyi inanarak başarabileceğiniz ve insanın kendi gücüne ikna olması.
*Bu röportaj ALL dergisinin Şubat 2023 tarihli 171. sayısında yer almıştır.
Röportaj Salih Devrim
Fotoğraf Alper Deniz
Styling Cerenalist Styling House
Saç Görkem Gürer
Makyaj Hidayet Korkmaz
Fotoğraf Asistanı Ardacan Topal
Styling Asistanları İrem Akadam, Ceren Kara, Dilara Sayar
Mekan W Istanbul