Nasıl ki zirveye çıkan hemen her sanat akımı bir süre sonra ömrünü tamamlayarak yozlaşmaya başlıyor ve sonrasında abartılar içinde boğularak kayboluyorsa 80’ler de moda için tıpkı öyle bir dönem. Güzel olanın yerini aşırılığa bıraktığı 80’li yılların rengarenk ve şaşalı görüntüsünün altında tüm dünyayı etkisi altına alan ümitsizlik ve karanlık yatıyor. İşte o dönemin ilham kaynağı olan ünlüler ile 80’ler modası…
Kapitalist sistemin ve politik muhafazakarlığın hakim olduğu 1980-1990 arası dönemde özellikle genç kesim dış görünüşleriyle çığlık atmaktan geri durmadı. Ailelerin, yeter ki büyüklerin işine karışmasın diye düşündüğü çocuklar renkli saçlarıyla, piercingleriyle, deri pantolonları ve gotik makyajları ile punk akımını yaratarak isyan etmelerine sebep oldu. Tepeden tırnağa ”Ben buradayım!” diyenlerin zamanı üzerinden moda deşifresi yapmak ise bizlere düştü.
80’ler modasının barındırdıkları bir kalıba sokulmaya çok mümkün olmasa da o döneme ait bir fotoğrafı gördüğünüzde başka bir yıla ait olmadığını hemen anlayabilirsiniz. Özellikle o fotoğraflarda kadınların yüksek belli, kıvrık dar paçalı kot pantolonlar, zımbalı kot montlar, sımsıkı toplanan permalı saçlar ve sürülen koyu bordo rujlar ile ön plana çıktığını fark etmemek elde değil.
Diğer taraftan Fame dizisi, gençleri cıvıl cıvıl başka bir dünyaya sokuyordu. Bir sanat ve dans okulunu dekor alan dizi ile taytlar, bol ve rahat t-shirtler, rengarenk tozluklar, saç bantları, eşofman üstleri ve sırt çantaları dönemin gençliğinin renkli yönünü yansıtır olmuştu. Ardında gelen ikonik sahneleriyle meşhur film ”Perfect” ise mayo ve tozluk ikilisini daha da pekiştirmişti.
Düşündüğümüzde 80’leri ifade eden en iyi sözcüklerden biri de frapan. Zenginlik kelimesinin hakkını veren 80’ler modası, herkeste farklı bir renk ile vücut buluyordu. Altın ve dorenin aksesuarın ötesinde bir anlam kazandığı bu dönemde şık görünmek seçenekler arasında bile değildi. Devasa küpelerle buluşan neon renkli makyajlar, saçlardaki o akıl almaz kabarık modeller, ayak bileklerine kadar inen kaba kürkler, yarasa kollar, boynu adeta gömen büyük vatkalar, moda severleri, hatta sevmeyenleri bile etkisi altına almıştı. Haute Couture önemini yitirmiş, yeni stillerin oluşmasında hazır giyim belirleyici bir rol oynuyordu. Şimdi ise ondan geriye “bu tam 80’ler işte” dediğimiz bol buğulu, bol abartılı fotoğraflar kaldı.
Cansu Karakuş