Dünyanın en kutsal duygularından birinin annelik duygusu olduğunu kabul edebiliriz. Sen bu duyguyla ilk tanıştığında neler hissettin, o ana dair neler hatırlıyorsun?
Ben anaç biri olduğum için her zaman anne olduğumda nasıl hissedeceğimi düşünürdüm. Hissiyatım hep pozitif yöndeydi. İlk anne olduğumda düşündüğüm ve hayal ettiğim gibi inanılmaz yoğun bir sevgi hissettim. Onun yanında çok yoğun bir sorumluluk duygusu ve vicdan da yüklendi. O yüzden ilk dönemler yetememe korkusu yaşamıştım. İkinci anneliğim daha deneyimli olduğum için daha sakin, daha kucaklayıcı gelişti açıkçası ve yoğun sevgi duygusuna korkmadan kendimi bıraktım. Şimdilerde artık çoğu korkularımın, endişelerimin yerini sevgi aldı; çok büyük tarifsiz bir sevgi.
Oldukça sıcak bir aile tablosu çiziyorsunuz. Tabii Kuzey ve Mete de bu tabloyu tamamlıyor. Nasıl bir aileye sahipsiniz, biraz bahseder misin?
Ben çok sınırlayıcı ve kuralcı biri değilim. Aileyi de bu tavrım şekillendiriyor. Daha özgür, herkesin kendi alanında konforlu olduğu ve birlikte hareket etmekten keyif aldığı bir aileyiz. Kimse kimseye bağımlı değil ama herkes birbirine çok bağlı. Genelde eğlenceli ve aktif geçiyo günlerimiz.
İki çocuğu aynı anda büyütmek biraz zor olsa gerek. Üç erkek ile aynı evi paylaşmak seni zorluyor mu?
Üç erkekle evi paylaşmak zor değil, keyifli aslında benim için. Ben eril enerjili biriyim, erkek dünyasına uyum sağlayabildiğim için üç erkek ile aynı evi paylaşmak gayet keyifli benim için.
Peki aralarındaki ilişki nasıl, iyi anlaşıyorlar mı?
Çocukların arası gayet iyi, yaş farkı çok az olduğu için şu an sorun yaratan bir kıskançlık yaşamadık, umarım da böyle devam eder.
Aslında sosyal medyadaki paylaşımlarımız olumsuz yorumlara da neden olabiliyor. Siz içeriklerinize Kuzey ve Mete’yi dahil ettiğinizde gelen yorumları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ne çocuklarla olan paylaşımlarıma ne de onlarsız olan paylaşımlarıma gelen hiçbir yoruma şaşırmıyorum artık. Bence sosyal medyada yorum yapabilme özgürlüğünü insanlar rahatça, kötü niyetli kullanabiliyor. Yorumu yaptıktan sonra da ‘‘Acaba okuyan ne hissetti?’’ diye bir empati yapılmıyor. Açıkçası o yüzden benim de okuduktan sonra “A neden böyle dedi?’’ diye bir düşüncem olmuyor. Bu benimle alakalı değil, yazanla alakalı gibi geliyor.
Erkek çocuklar genelde babalarını rol model alır. Sizin ailede de bunun geçerli olduğunu kabul edebilir miyiz?
Daha rol model alacak kadar büyük değiller, bebek sayılır ikisi de. Biz anne baba olarak ikisini de her açıdan elimizden geldiğince doyurmaya çalışıyoruz. Eğer büyüdüklerinde bizden birini rol model alırlarsa, bundan onur duyarız sadece.
Annelerin çocuklarına kattığı öğretiler kadar çocukların da annelerine kattıkları değerler yadsınamaz. Peki Kuzey ve Mete sana neler katıyor, onlardan neler öğreniyorsun?
Kesinlikle sabretmeyi öğrendim. Ben çok sabırsız ve her şeyin hızlıca çözülmesini isteyen biriydim. Sorunlara tahammül edemezdim, neden çözülmüyor diye sinirlenirdim. Artık sabretmeyi öğrendim ve beklemeyi biliyorum. Çoğu soruna zaman tanımak gerekiyor. Mecburen o zamanı tanıyorum, sinirlenmeden çözmeye çalışıyorum.
Biraz da senin çocukluğuna değinmek istiyoruz. Nasıl bir çocukluk geçirdin?
Benim gerçekten güzel bir çocukluğum oldu. Ailemle hep güzel vakit geçirirdim. Aile ne demek, aileyle vakit geçirmek ne demek o yüzden iyi bilirim. Çocuklukla alakalı hiç “keşke” duygum olmadı. Umarım çocuklarım da en az benimki kadar güzel bir çocukluk geçirir.
Aslında ailemizden aldığımız değerler karakterimizin gelişmesinde önemli bir rol oynuyor. Sen nasıl bir ailede büyüdün, annen ile bağlarını nasıl tanımlarsın?
Annem de genç yasta anne olmuş ve aramızda az yaş farkı var. O yüzden ilişkimiz arkadaş ilişkisi gibiydi genellikle. Özellikle ergenlik sonrasında her şeyimi anlatmaya başladım. Bu güven, bizim ilişkimize büyük bir katkı sağladı. İnsan ailesine güvendikten sonra o güveni başkasında ya da başka yerlerde aramıyor, özgüveni gelişiyor. Ben de çok şükür arayışta olmadım hiç.
Son olarak, çocuklara gelecek yıllarda okuması için nasıl bir not bırakmak isterdin?
Sizi mutsuz eden hiçbir şeyi yapmayın.
*Bu röportaj ALL dergisinin Mayıs 2022 tarihli sayısında yayımlanmıştır.
Röportaj Salih Devrim
Stil Editörü İrem Kaplan