Güne güçlü bir merhaba ile başlıyor. Biraz yağmur var dışarıda. Uzun bir kahvaltı masasının etrafında neler yapabileceğimizi konuşuyoruz. Yağmurun sohbetimize eşlik etmesi bizi biraz ürkütse de günün sonunda güzel bir çekimin gerçekleşeceği konusunda hepimiz hemfikir oluyoruz. Konuştuğumuz gibi de gelişiyor her şey: Oğlak burcu olmasının kontrol özelliğinden midir bilemiyoruz ama her bir detay teker teker olması gerektiği gibi ilerliyor. Yılmaz Kunt, uzun yıllardır sektöre farklı bir renk katıyor. Oyunculuğu, tavırları, fiziğiyle birçok parçanın tamamlayıcısı oluyor. Şu sıralar “Ömer” dizisindeki performansıyla dikkat çekse de biz onu “Baba”, “Afili Aşk” ve “Gülümse Yeter” dizileriyle keşfetmeye başladık. Şimdi keşfimize kaldığımız yerden devam ediyoruz. Çünkü o her projede farklı bir çizgide karşımıza çıkıyor.
Tavırların, hayattaki duruşun ve daha birçok özelliğinle merak uyandırıyorsun. Bu duruşunun ardındaki kişiliğine değinmek istiyoruz: Biriyle yemeğe çıktığında nasıl davranırsın?
Dışarıdan göründüğüm gibi değilim aslında. Açıkçası beni tanımayan kişiler bazen önyargılı yaklaşabiliyor. Bunu da anlayışla karşılıyorum, çünkü dışarıdan biraz sert görünüyorum. Tanıştığım kişiler de genelde “Ben seni kendini beğenmiş biri sanıyordum ama hiç de öyle değilmişsin” diyor. Biriyle yemeğe çıktığımda da kendim olurum. Karşımdaki kişi benimle ilk kez yemeğe çıkıyorsa ve benimle ilgili önyargıları varsa şaşkınlık yaşayabilir.
Fiziksel özelliklerin karakter uyumuna büyük bir desteği varken durum tam tersi de olabiliyor. Peki sen iddialı görünümünün avantajını mı yoksa dezavantajını mı yaşıyorsun?
Bana kalırsa bu durumun hem avantajı hem de dezavantajı var. İyi görünmen, iyi durman, senin arka plandaki tüm çabalarının, tüm gayretlerinin yok sayılmasına yol açabiliyor. İyi bir görünüme sahip olmanın tabii ki büyük avantajları da var. Bazen öyle karakterler, öyle roller geliyor ki oynamak için biçilmiş kaftan oluyorsun.
“Ömer” dizisi kariyerine farklı bir soluk katacağa benziyor. Haz duygun şu an hangi noktada?
“Ömer” dizisinin bana çok şey katacağından eminim zaten. Oyuncu kadrosuna baktığımızda bu çok net belli oluyor. Özellikle Merve’yle (Dizdar) oynamak benim için çok güzel ve keyifli. Hiçbir şey yapamasan bile Merve seni oyunun içine alıyor. Cem Karcı da inanılmaz güçlü bir yönetmen. Dolayısıyla şu an yaşadığım haz çok büyük. Dizide bir şefi canlandırıyorum, yemek yapmayı da çok sevdiğim için bu haz had safhaya çıkıyor.
Ekranda olduğu gibi sosyal medyada da enerjini hissedebiliyoruz. İyi bir kullanıcı olduğunu söyleyebiliriz. Senin perspektifinden nasıl bir alan orası?
Aslında çok iyi bir Instagram kullanıcısı olduğumu söyleyemem, çünkü insanlarla paylaşacak pek fazla şey bulamıyorum. Hayatımı gözler önüne sunmaktan hoşlanmıyorum da diyebilirim. Biraz gizli ve esrarengiz kalmaktan hoşlanıyorum sanırım. İşim gereği mecburen sosyal medyada zaman ayırıyorum. Size ve takip eden kişilere güzel bir enerji verebildiysem, ne mutlu bana.
*Röportajın tamamı ALL Mayıs 2023 sayısında…
Röportaj Salih Devrim
Fotoğraf Canberk Üregel
Stil editörü Sena Erdemir
Saç Volkan Bayar
Makyaj Sena Kökçe
Fotoğraf asistanları Egemen Pirlant, Cansu
Zeynep Esen, Canberk Akgün
Stil editör asistanı Zeynep Baba