Floransa – İtalya
Roma tarihi nedeniyle İtalya denince ilk akla gelen şehir olsa da Floransa saf, katkısız İtalyan güzelliğinin ateşi ile zirvedeki yerini alıyor. Arnavut kaldırımlı caddede bir yürüyüş leziz pizzası ve katedralleri ile ortaya çıkan şehir de günü mutlaka Santa Maria del Fiore katedralinde bitirmelisiniz.
Charleston – Güney Carolina
Amerika Birleşik Devletleri’nde Güney Carolina’nın Atlantik kıyısında yer alan Charleston, göz kamaştırıcı manzarası ile her yıl binlerce ziyaretçiye ev sahipliği yapmakta. 1670 yılında kurulan bu şehir güney mutfağının, birinci sınıf içki fabrikalarının ve şık otellerin yıllar geçtikçe çoğaldığı eşsiz bir lokasyon.
Cape Town – Güney Afrika
Büyük şehirlerde yaşayanlar için her gün doğaya büyük bir özlemle güne başlıyoruz. Cape Town ise bize farklı bir hikaye anlatıyor. Masa Dağı’nın muhteşem güzelliği ve plajları ile enerjik bir şehir sunuyor. Kirstenbosch botanik bahçelerinden V&A Waterfront’taki heyecan verici gece hayatına kadar Cape Town, dünyanın en dramatik ve heyecan şehirlerinden biridir.
Şafşavan (Chefchaouen) – Fas
Atlas Dağları’nın rahibe zirveleri arasında yükselen Şafşavan, evleri ünlü mavi çarpıcı tonlarda boyanmış labirent bir şehirdir. Bu geleneğin kökenleri, dini sembolizmlerinden 1930 ve 40’lı yıllarda şehre yerleşen Yahudi sakinlere, rengin soğutma maddesi ve doğal böcek kovucu işlevine kadar çeşitli teorilere dayanıyor. Fakat ne olursa olsun, büyüleyici olan şehir, Marakeş’in telaşının ve enerjisinin aksine, bu dağlık şehir daha yavaş ve daha düşünceli bir yaşam tarzının tadını çıkarma fırsatı sunuyor.
Luang Prabang – Laos
Laos, kültürel mirası koruma çabalarının turizmi baltaladığı Güneydoğu Asya ülkeleri arasında bir istisna. Geçmişin kraliyet başkenti Luang Prabang’ın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren tarihi bölgesi, tapınakları, Fransız sömürge stili villaları, geleneksel ahşap evleriyle öne çıkıyor. Mekong ile Nam Kan nehirlerinin arasındaki bölge gittikçe güzelleşirken, havaalanı genişletildi. Vientiane’ye uzanan otoyol yapıldı