Uluslararası Koro Müziği Federasyonu’nun (IFCM) en büyük etkinliği olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu (WSCM), Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ev sahipliğinde bu yıl İstanbul’da gerçekleşecek. Dünyanın en iyi korolarını bir araya getirecek olan Koro Müziği Sempozyumu hakkında merak edilenleri, Devlet Çoksesli Korosu şefi Burak Onur Erdem’e sorduk. Erdem, sözcülüğünü üstlendiği Dünya Koro Müziği Sempozyumu’nu anlattı.
Burak Bey öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Şeflik kariyerinize nasıl başladınız?
Koro müziği ile tanışmam Alman Lisesi’nde okuduğum yıllara dayanıyor, küçük yaştan itibaren çeşitli korolarda yer aldım. Üniversite dönemimde Boğaziçi Üniversitesi Klasik Müzik Korosu’nun şefliğini üstlendim. 2010 yılında ekip arkadaşlarımla birlikte Rezonans’ı kurdum, o günden bugüne Rezonans dünyada Türkiye’nin ses getiren korolarından biri oldu. Bu süreçte ben de İTÜ Müzik İleri Araştırmalar Merkezi’nde Şeflik ve Müzik Teorisi alanında yüksek lisans ve doktora yapıyordum. Graz Sanat Üniversitesi’nde de koro şefliği post-doktoramı bitirdim. Bu süreçte de Avrupa’da ve dünya genelinde pek çok usta koro şefiyle çalışma fırsatım oldu. 2017’den bu yana ülkemizin en köklü sanat topluluklarından Devlet Çoksesli Korosu’nun daimi şefliğini yürütüyorum.
Devlet Çoksesli Korosu 1988 yılında kuruldu. Bu koronun şefi olmak nasıl bir duygu?
Türkiye’nin köklü ve saygın sanat kurumlarından Devlet Çoksesli Korosu’nun şefi olmak, geniş bir etki alanına sahip bir sorumluluk. Devlet Çoksesli Korosu, her sezon 40’ı aşkın konserde a capella ve senfonik konserler gerçekleştiriyor, bir yandan da eğitim ve masterclass projelerini sürdürüyor. CSO Ada Ankara’nın yerleşik kurumlarından biriyiz. Bir yandan yeni eserler yazdırarak dünyanın önemli bestecilerini Türk şairleriyle buluşturuyor ve TENSO (Avrupa Profesyonel Korolar Birliği) bünyesinde Türkiye temsilciliğimizi yürütüyoruz. 25-30 Nisan 2023 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek olan Dünya Koro Müziği Sempozyumu’nun açılış konserinde Devlet Çoksesli Korosu, başka bir TENSO üyesi olan Grammy ödüllü Estonya Filarmoni Oda Korosu’yla aynı sahneyi paylaşacak. 25 Nisan akşamı İstanbul AKM Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleşecek olan festival açılış konseri için hepimiz çok heyecanlıyız. Bu konserde Devlet Çoksesli Korosu’nu konuk şef Ragnar Rasmussen, Estonya Filarmoni Oda Korosu’nu ise ünlü kurucu şefleri Tonu Kaljutse yönetecek.
Bugünkü rolünüz, diyelim ki 19. yüzyıldaki bir koro şefininkinden nasıl farklılıklar içeriyor?
Koro müziğinin devingenliğini vurgulamak gerekiyor. Günümüzde, 19. yüzyıldaki bir koronun repertuvarında olan eserlerin yanı sıra çağdaş bestecilerin yenilikçi denemeleri de koroların sesinde kendini buluyor, ayrıca değişen sahne anlayışları koro performanslarının da dönüşmesinde etkili rol oynuyor. Dijital araçlar ve kayıt teknolojileri de bu devinimin bir parçası. Artık koro şeflerinin koro müziğine 19. yüzyıldan daha farklı baktığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Koro müziği ve koro şefliğiyle ilgili merak edilenlere bir cevap olması açısından okuyucularımızı İstanbul’da gerçekleştireceğimiz Dünya Koro Müziği Sempozyumu’nun seanslarına davet ediyorum. Her gün tüm dünyadan birbirinden değerli konuşmacılarla koro sanatının trendleri üzerine atölye, söyleşi, paneller gerçekleşecek. Okuyucularımız etkinliklerimize web sitemiz üzerinden kaydolabilirler (www.wscmistanbul2023.com).
Bu yıl pandemi döneminden sonra dünya korolarını ilk kez bir araya getiren Dünya Koro Sempozyumu’nun sözcülüğünü de üstleniyorsunuz. Bu büyük ve özel etkinlik için neler söylemek istersiniz?
Dünya Koro Müziği Sempozyumu, Uluslararası Koro Müziği Federasyonu (IFCM) tarafından üç yılda bir düzenlenen, dünyanın en saygın ve önemli korolar buluşmasıdır. Bu devasa etkinlik 1987’den beri dünyanın farklı kültür başkentlerinde gerçekleşiyor. 2023 yılında dünyanın en büyük koro buluşmasını Kültür ve Turizm Bakanlığı ev sahipliğinde İstanbul’a taşıdık. Amacımız, dünyanın farklı kıtalarından gelen koro ve konuşmacıları bir araya getirip İstanbul’u dünyanın koro başkentlerinden biri yapmak.
25-30 Nisan 2023 tarihleri arasındaki etkinliğin ana mekanı İstanbul Atatürk Kültür Merkezi. 30’u aşkın ülkeden 80 konuşmacı, 55 koro ve 2.500 korist “Değişen Ufuklar” temasıyla düzenlenen sempozyum ve festivalde buluşacak. Konserler kapsamında ayrıca İstanbul AKM dışında Beyoğlu’ndaki farklı sanat merkezleri ve tarihi mekanlarda da olacağız. 11 mekanda 44 konser ile İstanbullu izleyicilerle koro müziğinin her örneğini buluşturmaya hazırlanıyoruz.
Sempozyumun programı çok geniş kapsamlı. Her kıtadan konuşmacılar ve uzmanların yer aldığı bu etkinliğin katılımcıları, Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Okyanusya’ya kadar farklı coğrafyaların müzikleriyle tanışma fırsatı bulacak. Programda çocuk korosu oyunlarından Amerikan pop-caz tarihine, konser tasarım yöntemlerinden koroların toplumsal alandaki önemine kadar birçok alanda sunum ve atölyeler yer alıyor. Koro besteciliği ve koro şefliği üzerine dünyaca ünlü uzmanlarla gerçekleşecek ustalık sınıfları da programın öne çıkan noktalarından.
Dünya Koro Müziği Sempozyumu, AKM Opera Salonu’nda 5 ayrı gala konseriyle öne çıkıyor. Festival açılış konserinde Grammy ödüllü Estonya Filarmoni Oda Korosu ve Türkiye’nin önde gelen topluluklarından Devlet Çoksesli Korosu yer alıyor. 25-30 Nisan tarihleri arasında her akşam dünyanın farklı ülkelerinden gelen ödüllü korolar sahne alacak. Bir konseri ziyaret eden izleyiciler aynı akşam üç ayrı ülkeden koro müziğinin temsilcilerini dinleme şansı bulacaklar. Konser biletlerimiz biletinial.com üzerinden alınabilir.
Sempozyumda seslendirilmek üzere siparişi verilmiş 6 yeni koro eseri de bulunuyor. Venezuela, Singapur, ABD, Almanya ve Malezyalı bestecilerin eserlerinin yanında Türk besteci Özkan Manav’ın da bu sempozyum için yazdığı eserin ilk seslendirilişi gerçekleşecek. Bu yeni eserlerle dünya koro müziği repertuvarına da önemli bir katkıda bulunmuş oluyoruz.
Tüm bu etkinlikler haricinde, koro müziğinin içerisindeki birliktelik ve dayanışma duygusunu ülkemizin en çok ihtiyaç duyduğu bu dönemde vurgulamak istedik. 6 Şubat sabahı başka bir Türkiye’ye uyandık ve yaşadığımız afet hepimizi derinden etkiledi. Şu anda binlerce çocuk, memleketlerinden başka şehirlerde okullarda eğitim hayatlarına devam ediyor. Travmalı çocuklarla çalışmak, farklı altyapılardan gelen çocuk ve gençleri koroda birleştirmek, müziğin sosyal açıdan birleştirici etkileri üzerine gerek uluslararası, gerek Türkiye’den uzmanlarla bir “iyileşme programı” kurguladık. Koro müziğinin birbirimizi dinlemek, anlamak ve paylaşmak için ne kadar önemli olduğu noktasında, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın desteğiyle gerçekleşecek bu akademik içeriklere “Dayanışma Oturumları” adını verdik. Uzman psikologların yardımıyla sempozyum bünyesinde özellikle Anadolu’daki müzik öğretmenlerimiz ve koro şeflerimiz için hazırladığımız bu yeni programda hedefimiz, Anadolu’dan birçok müzik öğretmeninin Dünya Koro Müziği Sempozyumu’na katılımını sağlamak.
Sempozyum kapsamında oluşturulan “Ustalık Sınıfları” ile katılımcıların kendilerini şeflik ve bestecilik alanında geliştirebileceği bir platform da sunuyor. Bu platform hakkında okuyucularımıza biraz bilgi verebilir misiniz?
Çok değerli iki uzman, saygın şeflerden Ragnar Rasmussen ve önemli bestecilerden Ko Matsushita, sempozyum kapsamında şeflik ve bestecilik üzerine ustalık sınıfları yürütecekler. Seçilmiş katılımcılar bir hafta boyunca bu uzmanlarla beraber çalışma fırsatı yakalayacaklar, ayrıca bu ustalık sınıflarında ülkemizin önde gelen korolarıyla birer konser hazırlayacaklar. Herkesin izleyebileceği halka açık oturumları da bulunan bu ustalık sınıflarının kapanış konserleri 27 Nisan’da Beyoğlu’nun önemli kültürel mekanlarında izlenebilecek.
Röportaj: Pelin Ateş