Yargı dizisindeki rolüyle adından sıkça söz ettiren Uğur Aslan şimdilerde Afara programıyla hayranlarıyla buluşuyor. Aslan, Hürriyet’ten Hakan Gence’ye çarpıcı açıklamalarda ve itiraflarda bulundu.
İşte o açıklamalardan bazıları:
“Toplu taşımayı çok kullanan biriyim. Marmaray, metrobüs… Zaman çok değerli benim için. Suadiye’de oturuyorum. Bir gün Marmaray’dan indim, bir hanımefendi grubu, 7-8 kişi, alkışlamaya başladılar beni. Ne yapacağımı şaşırdım. Hayatımda hiç böyle bir iltifatla karşı karşıya kalmamıştım. Yoğun ilgi var, evet ama o ilgide de ben kimseyi kırmamaya çalışıyorum.”
“Şan şöhret falan bilmiyorum ben, üç çocuklu bir babayım, bir eşim, ailem var, ev dışında doğru dürüst bir hayatım yok.”
“Rahmetli babamın çok güzel bir lafı vardı: ‘İki tavşanın peşinden koşan avcı, akşam evde tarhana çorbası içer.’ İnsan açgözlülüğünü eğer onarmazsa, sadece ilişkilerinde değil, her konuda doyumsuzluğunun bedelini öder. Biz eşim Sema (Ergenekon) ile iki âşık, sevgili olmazdan evvel çok iyi iki arkadaşız. Bizi ayakta tutan şey gün içinde yaşayıp heybelerimize koyduğumuz her şeyi oturduğumuzda birbirimize dökebilme hünerimiz.”
“Sema işinde titiz ve çok disiplinlidir. Temel kuralları vardır, özne her zaman yazdığı hikâyedir. ‘Ben Uğur Aslan’ı, Kaan Urgancıoğlu’nu yazmıyorum. Ilgaz’ı, Eren’i yazıyorum’ der. Dolayısıyla Eren ya da Ilgaz’a ne kadar ihtiyaç duyarsa o hikâye öznesi özelinde o kadar yazar. Hikâyede Eren’le işi kalmasın, kapının önüne koyar ama doğrusu da bu.”