Minimalizm, yaşam alanlarımız ve gardıroplarımızın dışında saflaştırılmış bir yaşam biçimini de temsil ediyor. Bu mottoyla yola çıkarak, gardıroplarına inerek rafine ikonlara doğru yola çıkıyoruz.
Carolyn Bessette Kennedy
Midi etekleri, jilet ceketleri, sofa ama büyüleyici aksesuarları ile Carolyn Bessette Kennedy 90’lar stilini en minimalize eden bedenlerden, gerçek bir minimal ikondu. Eşi John F. Kennedy Jr. ile katıldıkları her davette Caroly’in görünümü politikayı arka planda bırakır nitelikteydi. Carolyn üzerine rahatça, minimalizmi klaslaştırmada başrol oynuyor diyebiliriz.
Diane Keathon
Çabasız şıklığın hakim olduğu bir gardroba sahip olduğundan emin olduğumuz Keaton, görünümündeki yan ürünlerle de “öz” stilin objeyi nasıl kullanıldığı ile bağlantılı olduğunu gözler önüne seriyor.
Françoise Hardy
60’lar döneminde, Fransız müzik piyasasında gerçek bir influencer etkisi yaratan Françoise Hardy, yüksel bel denimleri, net kesim gömlekleri ve topuklu ayakkabılarıyla maskelen minimalizmin temsilcileri arasındaydı. Belki de maskülenlik ve minimalizm arasındaki derin bağın başlangıç noktası tam da burasıydı.
Clémence Poésy
İhtişamlı denimleri ve rafine gömlekleriyle Clémence Poésy, güncel Parizyen’liğin altını çiziyor. Bir dönemin nabzını tutan “eforsuz” algısının sözlük karşılığı olarak Miss Poésy’i gösterebiliriz.
Elizabeth Olsen
Diğer aile üyelerinin aşırı “stylish” tavrının aksine Elizabeth Olsen, görünüm konusunda çok daha farklı bir konumda karşımıza çıkıyor. Hatta genel anlamıyla Hollywood’un bambaşka bir versiyonunun temsili oyuncunun, en ileriye gittiği şeyin oversize takımlar olduğunu söylemek mümkün gözüküyor.
Cate Blanchett
Soğuk denebilecek kadar yüksek bir minimalizmden bahsediyorsak eğer, Blanchett bunun için biçilmiş bir kaftan. Couture takımları ve buna eşlik eden en basit makyaj tercihleriyle de görünümünü tamamlıyor.