İtalyan lüks moda evi Gucci‘nin varisleri, House of Gucci’yi, aile üyelerini “holigan” olarak gösterdiği iddiasıyla eleştirdi.
Gucci ailesi, 1990’lardan beri moda eviyle bağlantılı değil. Lüks marka şu anda Fransız grup Kering‘e ait fakat film, Gucci ailesi tarafından markanın bugüne kadar üzerine inşa edildiği mirasa bir tür hakaret iddialarıyla gündeme geliyor.
Gucci varislerinin, House of Gucci‘deki hatalı tasvirleri hakkında biraz endişeli olduklarını belirten bir açıklamada, ”Filmin prodüksiyonu, şirketin 30 yıllık başkanı Aldo Gucci‘yi ve Gucci ailesinin üyelerini haydut, cahil ve dünyaya karşı duyarsız olarak tanımlamadan önce varislerine danışma zahmetine girmedi.” ifadeleri yer alıyor.
Açıklamada, Patrizia‘nın “sadece filmde değil, aynı zamanda oyuncu kadrosunun açıklamalarında da, erkek şovenist bir şirket kültüründe hayatta kalmaya çalışan bir kurban olarak” tasvir edilmesi eleştiriliyor ve Gucci ailesinin, her zaman “kapsayıcı bir şirket” olduğuna, 1980’lerde üst düzey pozisyonlarda yer alan kadın çalışanların varlığına değiniliyor.
Konuyla ilgili mektubu İtalya’nın ANSA haber ajansına gönderen Gucci ailesi, kendilerinin ve sevdiklerinin adlarını ve imajlarını korumak için her türlü girişimi yapma hakkına sahip olduklarını sözlerine eklerken, film ve yapımcıları hakkında şu anda herhangi bir yasal işlem başlatmamış.
Geçtiğimiz ay ‘House of Gucci’ filminin gerçekliği hakkında Total Film’e konuşan Ridley Scott ise zaten: “Olabildiğince ve hayal edebileceğimiz kadar gerçekçi ve mümkün olduğunca saygılı olmaya çalıştım. Hikaye aslında bir hiciv. Ve bu nedenle, hiciv gerçekten onun bir komedi olduğunu söylemenin lüks bir yolu. Ve bence çoğu komedi. Özellikle ilk iki bölüm.” demişti.