Ne oldu da eskiden çirkin gelen şeyler gözümüze güzel görünmeye başladı?
Yeni bir döneme giriyoruz. Kıyafetler, saçlar, makyaj hatta beden ölçüleri bile ‘estetik normlar’dan bir hayli farklı yerlerde duruyor. Uzun zamandır sade ve zamansız diye övdüğümüz görünümler şimdi sıkıcı geliyor. Bu değişimin öncüleri tabii ki pop şarkıcıları.
Bakımsız kadının simgesi dip boyası, neon renkler, bedeni kabaca örten abartılı kumaşlar ve bol pantolonlar hepsi bir anda yeniden hayatımıza girdi. Şimdilerde dalga geçilen 2000’ler geri mi geliyor. Nasıl olmuş da bunları giymişler dediğimiz o galalar, ödül törenleri… Mesela Britney Spears ve Justin Timberlake’in muhteşem (!) denim on denim uyumları. Şimdiki ödül törenleri, kırmızı halı görünümlerine bakınca o yıllardaki rüküşlükle aralarında pek de bir fark yok. Acaba birkaç sene sonra baktığımızda şimdilerin 2000’lerini mi yaşıyoruz diyeceğiz?
Modayla birlikte pop müziğinin temsilcileri de değişti. Gündemde artık Britney, Christina, Beyonce, Pink yerine Billie Eilish, Dua Lipa, Lizzo, Lil Nas X var. Ödül törenlerinde, müzik listelerinde neredeyse her yerde bu isimleri görüyoruz. Bahsettiğimiz değişim de tam olarak bu kişilerle başladı. Hatta hepsi farklı alanlardaki değişimlerin öncüleri. İlk zamanlar Billie’nin punk tarzı eleştirilirken şimdi dünyanın en prestijli moda dergisinde kapak olabiliyor. Grammy müzik ödüllerinde beş dalda ödül alarak tarihe geçebiliyor. Bol kıyafetleri, neon renkleri moda eleştirmenleri tarafından kabul görüyor. Dua’nın saç diplerini ilk gördüğümüzde hangimiz “Nasıl yani?” demedik ki? Fakat onunla birlikte bir çok model de bunu yapınca “O kadar da kötü değilmiş” diye kıvırdık hep beraber. Lizzo gurur duyduğu bedenini çekinmeden sergiliyorsa, Lil Nas X sıkıcı takım elbiseler yerine pembe bir takım tercih ediyorsa gerçekten de bahsettiğimiz o değişimi yaşıyoruz demektir.
Güzellik kodları 80’lerden beri hiç bu kadar radikal bir değişime uğramamıştı. Gelecek 20 yılda bu döneme baktığımızda hayli renkli, karmaşık ve rüküş şeyler göreceğimizden şüphe yok.