“Yorgunluk Çağı”, Psikiyatrist Uzman Dr. Aslı Aktümen’in klinik gözlemleri ve bilimsel psikoloji literatürünü harmanlayarak kaleme aldığı, modern insanın zihinsel ve toplumsal tükenişini irdeleyen çarpıcı bir eser olarak okuyucuyla buluştu. Bir şeyi kaçırma korkusu, azalan dikkat, sürekli kıyaslama ve anonimleşen nefret söylemlerinin bireyin benlik algısını zayıflattığını söyleyen yazar, pandemi sonrası yalnızlaşma, ekonomik belirsizlik, toplumsal güven erozyonu ve artan tahammülsüzlüğün ruhsal yorgunluğu derinleştirdiğine dikkat çekiyor. Aktümen, yorgunluğun yalnızca bitmeyen işlerden değil, susmayan düşüncelerden doğduğunu; bunun deprem, savaş, yangın ve kriz görüntüleriyle sürekli içselleştirilen kolektif travmalarla ağırlaştığını vurguluyor.
Kitapta çözüm, salt bireysel bir reçete değil; sosyal destek, dostluk, doğayla temas, bilinçli yaşama ve alışkanlık değiştirmeye dayanan bütüncül bir iyilik hali çağrısıyla ifade ediliyor. Yazarın perspektifi; aile sofrasında, iş yerinde, okulda ve toplumun gündelik akışında yeniden bağ kurmanın, beynin nöroplastisite kapasitesi sayesinde duyguları ve davranışları dönüştürmenin mümkün olduğu gerçeğine dayanıyor. “Derin bilgiye değil, derin ilişkiye ihtiyacımız var” diyen eser, popüler kültürün “pozitif ol!” saplantısının yarattığı zararlı baskıyı da cesurca sorgulayarak, ruh sağlığını üç boyut (biyolojik, psikolojik, sosyolojik) üzerinden birlikte değerlendiren bir harita öneriyor.










