Aşkın nerede ve ne zaman karşımıza çıkacağı belli olmuyor. İşin içinde tarif edemediğimiz duygular olduğu için aldığımız kararları matematik hesabı yaparcasına bir denkleme oturtamıyoruz. Aşk rüzgarı nereye eserse oraya savruluyoruz. Peki gerçekten aşık olduğumuz için mi bu rüzgara teslim oluyoruz, yoksa yalnız kalma korkusuyla mı yeni ilişkilere yelken açıyoruz? Aslında çoğu kişi aşksız kalma duygusuyla ilişkilerine yön verdiği için yaşadıkları duyguların gerçekliğini sorgulayamıyor ve karşılarına çıkan kişileri zihinlerinde istedikleri gibi idealize ederek hislerini doğru bir şekilde tanımlayamıyor. Tablonun bütününü incelemek yerine tek bir noktasına odaklanan bu kişilerin bir zaman sonra ilişkileri mutsuz sonla sonuçlanabiliyor. Tam da bu noktada çivi çiviyi söker mantığıyla hareket eden kişiler yeni ilişkilere yelken açarak kısır bir döngü içine giriyor: Aşka aşık olmak!
Çivi çiviyi söker mi?
Gerçek bir aşkın peşindeyseniz, alacağınız her karar tükenmemiş duygularınızı korumanızda oldukça önemli bir rol oynuyor. Duygularınızı yanlış kişilerde tüketmek yerine gerçek bir ilişkiye saklamak kalıcı birlikteliklerin sırları arasında yer alıyor. Peki ya tersi bir durum gerçekleşirse ortaya nasıl bir senaryo çıkar dersiniz? Tam da duygularını bu tür bir kısırdöngüye teslim etmiş kadınların psikolojik durumlarını işleyen bir film çıkıyor karşımıza. “How to Be Single” filmi aşka aşık olan Alice, Robin ve Lucy karakterlerinin gerçek ilişki arayışlarının sonucunda aldıkları yanlış kararları ve tek gecelik ilişkilerini beyazperdeye taşıyor. Sadece filmlerle sınırlı kalmayan “aşka aşık” psikolojisi ünlüler arasında da oldukça popüler. Özellikle Kendall Jenner’ın NBA oyuncularına olan tutkusu dikkatlerimizi çekiyor. Ben Simmons’tan Jordan Clarkson’a kadar arka arkaya tam beş farklı NBA yıldızı ile ilişki yaşayan Kendall’ın zihnindeki idealist sevgilinin özellikleri böylelikle ortaya çıkmış oluyor. Her seferinde aradığını bulamayan ünlü yıldız umarız bundan sonra mutlu bir ilişkiye sahip olabilir.