Seni genellikle şarkıların ve sahnedeki duruşunla tanıyoruz. Birçok projeyle başarının tesadüf olmadığını kanıtlamış bir isimsin. Peki çocukluk yıllarına döndüğünde gelecekteki bu başarılarının sinyallerini veriyor muydun, nasıl betimleriz o yılları?
Aslında 14-15 yaşına kadar böyle bir hayalim yoktu. 16 yaşımda bir arkadaşımın doğum günü partisinde iki müzisyen arkadaşıma eşlik ettim. Sesimin çok iyi olduğunu söylediler ve gruplarında şarkı söylememi teklif ettiler, ben de kabul ettim. O gün başladım, yaklaşık otuz yıldır da devam ediyorum. Benim için çok büyük ve ani bir giriş oldu çünkü o yaşıma kadar müzik ile pek alakam yoktu. Gruba girdikten sonra 3 ay içinde okul grubunda da solist oldum ve o devam ederken başka gruplarda da söylemeye devam ettim. O sene neredeyse her anım şarkı söyleyerek geçti ve o gün bu gündür söylemeye devam ediyorum.
Yoğun bir tempoda olduğunu biliyoruz ama yine de içinde bulunduğun dönemi senden de duymak isteriz. Nasıl hissediyorsun, neler yapıyorsun şu sıralar?
İçinde bulunduğumuz dönemi müzikal açıdan değerlendirecek olursak pek iyi şeylerin üretildiğini düşünmüyorum. Bence yapay zekayla birlikte müzik yapan, şarkı söyleyen insanların işleri kolaylaştı. Gerçekten üretim yapan insanların duygularının, ruhlarının ve emeklerinin hiçe sayıldığını düşünüyorum. Şu an birçok insan beat satın alıp yanlış akorlarla melodiler söyleyip bir şey üretmeye çalışıyorlar. Tabii ki bunu herkes için söylemiyorum, az da olsa işini layığı ile yapan birçok kişi de var. Sadece müzikal açıdan eskisi gibi iyi müzisyenlerin yetiştiğini düşünmüyorum, zaten her şey gözümüzün önünde gerçekleşiyor ve görüyoruz. Toplumsal olarak değerlendirirsek de herkesin kırgınlıkları ve hayat zorlukları içinde olduğu bir dönemdeyiz şu an. En başta kendi ülkem olmak üzere herkes için birçok şeyin iyileşmesini ve düzene girmesini temenni ediyorum. Genelde insanlarda bir mutsuzluk ve umutsuzluk hakim olduğunu görüyorum ama mutluluk ve umut her zaman bize gerekli olan iki duygu. Her şeyin iyi olacağına çok eminim ve umutluyum. Konserlerime ve üretmeye devam ediyorum. Şu anda yeni bir albüm üzerinde çalışıyorum ve yazın iki single daha çıkacak. Kızlarımla vakit geçiriyorum, son altı ay içinde birlikte güzel tatiller yaptık. Onların her anına tanık olmak benim için muhteşem bir his.
İşin bir de görsel kısmı var. Tabii genel bütünlük için tüm parçalar önemli. Klipler senin için ne kadar önemli, bir hikaye yaratırken en çok hangi noktalara önem veriyorsun?
Sunulan işe baktığınızda Müzikal kısmın yanında işin bir de “paketleme” kısmı var. İşiniz ne kadar doğru olursa olsun yanlış bir pazarlama ile ürünü istediğiniz yere ulaştıramıyorsunuz. Şarkı da bir ürünse, bunu olabildiğince doğru sunmak gerekiyor. Klipler, fotoğraflar ve radyoların gösterdiği destek ürünü sunmada büyük bir rol oynuyor. Dijital platformların ve sosyal medyanın etkili olduğu bir dönemde ürünü doğru platformlarda doğru zamanda paylaşmak etkileşim açısından da oldukça önemli.
Sahnendeki ışıklardan tut tercih ettiğin stil parçalarına kadar oldukça özenli davrandığını görüyoruz. Konser öncesi hazırlık aşamalarından bahsedebilir misin?
Verdiğim her konserin bende yeri ayrı ve ayrı bir önemi var. Hepsinde aynı disiplin ve aynı özveriyle devam ediyorum. Ekibimle yıllardır birlikte çalıştığımız için artık aramızda bir uyum var. Gerek orkestra gerek sahne tasarımında rol oynayan arkadaşlarımla doğru bir şekilde ilerliyoruz. Her konser öncesi provalar yapıyoruz, her yaz sezonu öncesi repertuvarımızı değiştiriyoruz. İşimizi dinamik ve canlı tutabilmek adına kendimizi sürekli yenilemeye çalışıyoruz.
