Her yeni hafta, okurlar için yeni keşifler demektir. Bu haftanın kitapları, hem hikâyeleriyle hem de düşünce dünyasına sundukları katkılarla dikkat çekiyor. Bu haftanın en dikkat çeken iki kitabı olan Cengiz Özkarabekir’in “Her Cephede Savaştık” ve Cem Gürdeniz’in “Çok Kutuplu Dünya” adlı çalışmaları raflarda yerini aldı.
Her Cephede Savaştık / Cengiz Özkarabekir

Cengiz Özkarabekir, ülkemizde pek bilinmeyen, Türklerin İkinci Dünya Savaşı’ndaki rolüne dair öncü bir çalışmayla karşınıza çıkıyor. Her Cephede Savaştık, unutulmaya yüz tutmuş tarihi yeniden gün ışığına çıkarıyor. İşsizlikle sınanan Kıbrıslı Türklerin İngiliz ordusuna yazılmasından, Yugoslavya’da ve Yunanistan’da partizan mücadelesine katılan Türklere; Kızıl Ordu saflarında Alman işgaline ve savaş sonrası sürgüne direnen Ahıska Türklerinden Nazilerin esir ettiği, ölüm kamplarında sömürdüğü Türklere; olağanüstü savaş tedbirleri dolayısıyla cephe gerisinde salgın hastalıklardan, yetersiz beslenmeden kaybettiğimiz vatandaşlarımıza… İkinci Dünya Savaşı’nda cephede yer alan Türklerle yapılan söyleşilerle zenginleşen bu kitap, salt bir “tarih” çalışması olmanın ötesinde belgesel zenginlikle derinleşiyor. Unutulmaya yüz tutmuş bir tarih, bizzat tanıkları aracılığıyla yeniden anımsatılıyor.
Çok Kutuplu Dünya / Cem Gürdeniz

Uzun yıllardır devam eden tek kutuplu düzen çözülüyor. Dünya, tarihin en sancılı jeopolitik kırılmasına doğru sürüklenirken Türkiye ise jeopolitik konumuyla kritik öneme sahip. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz, Kırmızı Kedi Yayınevi’nden çıkan “Çok Kutuplu Dünya-Sancılı Geçiş Süreci ve Türkiye”, kitabında uluslararası alanda yaşanan büyük güç rekabetini, finans kapitalin etkisini, Batı gerilirken yükselen Avrasya eksenini ve Türkiye’nin izlemesi gereken stratejik rotayı analiz ediyor.

