Destek Yayınları’ndan çıkan “Türkler Geliyor”, Prof. Dr. Mete Gündoğan‘ın yalnızca tarihsel bir anlatı değil; Türkiye’nin kuruluş iradesini, dünya sistemindeki yerini ve yeni küresel mücadeleleri aynı eksende okuyan kapsamlı bir analiz eseridir. Gündoğan, kitabında Mondros’tan Misak-ı Millî’ye, Sevr’den Lozan’a, Misak-ı İktisadî’den bugünün iklim, gıda, finans ve egemenlik savaşlarına uzanan geniş bir hattı ele alıyor. Eser, “iki yemin” — yani ulusal sınırlar ve ekonomik bağımsızlık — üzerinden Türkiye’nin varoluş mücadelesinin sürekliliğini tartışmaya açıyor.
Yazar, Batı ve Doğu’nun yüzyıllardır kesiştiği bu coğrafyada, bugün yaşanan jeopolitik ve ekonomik kırılmaları tarihsel süreklilik içinde yeniden anlamlandırıyor ve okuru şu temel soruyla yüzleştiriyor: “Bu topraklarda oyun hiç bitmedi; biz bu oyunun neresindeyiz?” Akademik titizlikle yazılan eser, hem tarih hem strateji hem de güncel siyaset okuması yapan kitlelere hitap ediyor.
Arka Kapak Yazısı
Türkiye Cumhuriyeti, şu iki yeminin eseridir: Misak-ı Milli ve Misak-ı İktisadi! Batı dünyası için “Türk” kelimesi, Selçukluların Anadolu’ya girişinden itibaren İslam’ın askeri ve siyasi temsilcisi anlamına gelir. Aynı şekilde, İslam coğrafyası için de “Frank” ya da “Haçlı” kelimesi, Hıristiyanlaşan Roma’nın militan ve sömürgeci temsilini karşılamaktadır.
Bu karşılıklı zihinsel inşa, tarih boyunca “galatımeşhur” haline gelen “Türkler geliyor!” ifadesini dini ve siyasi bir tehdidin, “Haçlılar geliyor!” ifadesini ise Batı müdahalesinin ve saldırganlığının simgesi haline getirdi. Türkler ile Batı arasındaki bu karşılaşmalar, zaman içinde jeopolitik bir eksene oturdu. Bu eksen, İstanbul, Kudüs ve Mekke’yi içine alan kutsal bir medeniyet hattı oluşturur.
Bu hatta kim egemen olmuşsa, dünya sistemine o yön vermiştir. Osmanlı Devleti, bu hattı kontrol ettiğinde hem Batı Akdeniz’e, hem Hint Okyanusu’na, hem de Ortadoğu’ya hükmeden küresel bir siyasi güç haline geldi. Bugün de uygulanan Büyük Ortadoğu Projesi, Büyük İsrail Projesi ve Yeni Dünya Düzeni çalışmaları bu hat üzerinde egemenlik kurma çalışmalarıdır. Haçlılar sahadadır. Türklerin de bu zamanda yeniden tarih sahnesine çıkması mukadderdir…










