Özel hayatıyla sık sık gündeme gelen başarılı müzisyen ve söz yazarı Sıla, bu hafta “Mazideki Yeni Yıllar” adlı programın yılbaşı konseptine konuk oldu. Müzisyen Can Şengün, Sıla’ya, “Fevkalade bir üreticisin, inanılmaz şarkılar yazıyorsun ve ne zaman dinlesek ‘bu Sıla’nın elinden çıkmış bir şarkı’ diyebiliyoruz. Bu müzik aşkın nereden geliyor, paylaşmak ister misin?” sorusunu yöneltmesi üzerine Sıla, “İçten geliyor sanıyorum çünkü çok küçük yaşlarda başlayan bir şey bu. Bence herkesin kendini ifade ettiği özgür bir alan var ve ben de sanırım şarkı yazarak kendimi ifade ediyorum. Şarkı sözü yazmayı seviyorum ve sadece şarkı söyleyen bir müzisyen olmak istemezdim. Biliyorsunuz, sahnede bu işi bir kez yapan herkesi yakalayan bir ateştir. Yetenek kişiyi seçer, çağırınca gelmez yani sonradan olma bir şey değildir. Dolayısıyla sizi seçiyor ve bir noktada şunu diyorsunuz; ‘Bu işi profesyonel olarak yapabilir miyim, altından kalkabilir miyim, bir hayat uğraşı olarak görebilir miyim ya da başka şeylerle uğraşırken hobi olarak üreterek bu yangını söndürebilir miyim?’ Aslında bu bir seçim ve ben ilkini seçtim” diyerek etkileyici bir yanıtla karşılık verdi.
“Bağlanmak, kaybettiğiniz aidiyet duygusunu çağırır”
Programın sevilen bölümünden olan “Duygu Tombalası”ndan bir duygu çekip, kendi hayatından bir hikaye anlatması beklenen ve ‘Bağlanmak’ duygusunu çeken Sıla, “Bağlanmak diye bir duygum var elbette, İlker’e bağlandım mesela… net. Müziğe, edebiyata bağlandım. Bağlanmak çok güzel bir şey çünkü sahip çıkmak vardır temelinde. Sahip çıktığınız şeyler özel şeylerdir ve sahip çıkmak mesela çok iyi gelir. Bir yerlerde var olan yahut kaybettiğiniz aidiyet duygusunu da çağırır. Ben aidiyet duygusuyla çok geç tanıştım mesela. Belki bunda ailemden erken yaşta ayrılmamın da etkisi var. Bağlanmak güzeldir yani ama bağımlı olmak iyi değildir” yanıtını vererek izleyicileri tekrardan etkilemeyi başardı.
İlginizi çekebilir: