Kapsayıcı vizyonuyla güzelliğin her halini kutlayan, güzellik topluluğuna ilham veren ve onlara yargılamadan kendilerini özgürce keşfedip, ifade edebildikleri, özgüvenlerini güçlendiren alanlar sunmayı amaçlayan Sephora, rolünün altını bir kez daha çiziyor.
Sephora Global Başkanı ve CEO’su Guillaume Motte: “Sephora dünya lideri olarak, prestij güzellik sektörüne yön veren ve güzelliğin kurallarını her zaman baştan yazan bir marka oldu. Bu marka mesajı, Sephora’nın Kuzey Amerika’daki konumlamasının en önemli unsuruydu ve bölgedeki prestij güzelliği yeniden tanımlamaya yardımcı oldu. Bu mesajı global olarak benimseyerek, benzersiz güzellik vizyonumuzu ama aynı zamanda, sınırsız ve engelleri olmayan kucaklayıcı bir topluluğa ait oluşumuzu vurguluyoruz. Sadakat programımızın dünya çapında 180 milyon üyesi, yüzlerce marka ortağımız ve 50.000 çalışanımıza, özetle topluluğumuzu oluşturan milyonlarca güzellik tutkununa ilham vermek istiyoruz.” diyor.
“İlk olarak 2019’da Kuzey Amerika’da lanse edilen “We Belong To Something Beautiful”, bir marka mesajından çok daha fazlası haline geldi. Mağaza deneyimimizi dönüştürmekten ürün yelpazemizi genişletmeye birçok aksiyonun ilham kaynağı oldu. Her kültürün kendine özgü nüansları olsa da, kapsayıcılığın evrensel bir kavram olduğuna inanıyoruz. Şimdi bu hedefimizi tüm dünyada gerçekleştirmek için kendimize meydan okuyoruz.”diye ekliyor Sephora Global CMO’su Deborah Yeh.
Sephora’nın desteklediği ve savunduğu değerleri yansıtan bu konumlama şimdi Avrupa, Orta Doğu ve Asya’da, BETC ajansıyla yaratılan ve yaratıcı fikirdeki aynanın rolünü bir dost, bir müttefik olarak yeniden tanımlayan etkileyici kampanya ile hayata geçiyor. Genellikle bir yargı nesnesi olarak görülen ayna, bu kampanya ile tüm güzellikleri kutlayan, pozitif bir güzellik tanığına dönüşüyor.
Sephora bu kampanyayı, kadınlardan oluşan bir kampanya ekibi ile hayata geçirdi: Yönetmen Stefanie Soho imzalı, tüm aynaların birer dost haline gelebileceğini gösteren filmden kesitler ve aynı zamanda hayatın daha çeşitli ve bazen de daha özel anlarını yakalayan fotoğrafçı Liz Collins imzalı kampanya filmi, güzelliğin bir araya getirdiği karakterlerin yaşamlarından kesitler sunuyor.
Sephora EME Başkanı Sylvie Moreau; “Bu kampanya ile Sephora için temel bir prensibi vurgulamak istedik: Güzellik, çeşitlilik ve özgüven ile çoğalır. Kişinin kendine ve aynı zamanda etrafındakilerle kurduğu bağlara olan güven önemlidir. Biz bir lider olarak bu mesajı mümkün olduğunca geniş bir kitleye taşıma sorumluğuna ve ayrıcalığına sahibiz.”diyor.
BETC Etoile Rouge’un yaratıcılıktan sorumlu Başkanı Florence Bellisson; “Ayna kullanımı bizim için iki anlama geliyor: Biz aynanın dikte edilen güzellik kalıplarından ve önyargılardan uzak, olumlu rolünü göstermek istedik. Ayna aynı zamanda Sephora mağazalarının bir metaforu: herkesi kucaklayan ve kapsayıcı bir yer.”
Kampanya, Avrupa’daki 400 Sephora mağazasında lanse edilecek. Kampanyada mental sağlık, kapsayıcılık ve özgüven gibi güçlü kavramları destekleyen Rare Beauty markasının kurucusu Selena Gomez de yer alıyor.