Herkese selamlar! Ben geldim. Melduş yine yeni yeniden karşınızda. Evet nasılsınız bakalım? Nasılsınız güzel insanlar? Ben sizlerle buluşmayı çok ama çok özledim. Çok yoğun bir haftadan geçince biraz ara vermek durumunda kaldım yazılı söyleşilerimize. Ama bu bizi durdurur mu? Tabi ki hayır! Kaldığımız yerden hızlıca devam! Evet bugün ne konuşuyoruz? Bugün “kişisel markalaşma” hakkında konuşalım istiyorum. Bireysel olarak nasıl marka olabiliriz. İletişimin en önemli kollarından biri pazarlama iletişimidir. Pazarlama iletişimi yalnızca kurumsallığı barındırmaz. Kişisel nosyonlara da ev sahipliği yapar. İşte biz bugün işin bireysel tarafına değineceğiz. Hazırsak başlayalım!
Kişisel markalaşma mı dediniz?
Bu tanımlamayı ilk duyduğumda üniversite sıralarındaydım. Bana çok garip gelmişti. “Nasıl yani kişisel markalaşma derken..?” diye uzun uzun düşünmüşlüğüm çok olmuştur. aslında çok eğlenceli, çok önemli ve çok güzel bir konu. Hatta önemsenip mantıklı adımlarla desteklendiği, doğru kararlar verildiği sürece de kişiyi çok iyi noktalara taşıyabilen, kişisel itibarına yüksek katkılar sağlayan bir konu. Ek olarak eğer kurumsal bir firmada çalışıyorsunuz diyelim. Hiç fark etmez! Kişisel markalaşma dediğimiz oluşum önce size sonra kurumunuza değer katabilen bir şeydir. Kilit nokta “nasıl yönettiğinizdir!”.
Nasıl kişisel marka olurum?
Kişisel marka olmak evet çok güzel bir şey ama sanıldığı kadar kolay değildir. Herkes günün sonunda başarılı olmak ister lakin yukarıda da belirttiğimiz gibi bu bir süreç ve önemli olan bu süreci nasıl yönettiğinizdir, yani kendinizi. Markalaşmak istiyorsanız, kendinize entelektüel noktada yatırım yapmalısınız. Donelerinizi, nosyonlarınızı çoğaltmalı kendinize değer katmalısınız. Her konu hakkında konuşabilen entelektüel sermayeniz olmalı. Prezantabl olmalısınız. İfade gücünüz yüksek olmalı. Bu da başarılı bir okur-yazar olmanız demek. En az bir yabancı dili anadil seviyesine yakın konuşabilmelisiniz. Unutmayın marka olan siz olacaksınız yani sizin isminiz. Bu da sorumluluk demektir. Patenti sizde olan bir markaya değer katmanız kalitenizi artıracak. Kalitenin artması saygı ve itibarınızı kuvvetlendirmeniz anlamına gelir.
Kişisel marka oldum! Peki nasıl sürdürebilirim?
Geldik işin en önemli kısmına. Evet tebrikler siz artık marka oldunuz. İşin en önemli ilk adımını attınız. Şimdi önünüzde çok daha önemli bir adım var. Yarattığınız kişisel markanızı yani sizi sürdürülebilir kılmak. İkinci adım ilk adımdan her zaman çok daha zor çok daha önemlidir. İkinci adımı uzun soluklu kılmayı başardığınız sürece “kişisel markalaşma” evresini tamamlamış olursunuz. Peki bunu nasıl yapabilirsiniz? Bir markayı uzun soluklu kılmak için net çizgileriniz olmalı. Sürekli fikir değiştirmemeli, düşünerek karar almalısınız. Etrafınızda size akıl verenleriniz olacaktır ama siz çoğu zaman nötr kalmayı bilmelisiniz ve günün sonunda ince eleyip sık dokuyan, karar alan siz olmalısınız. Yeniliklere, yeni fikirlere açık olmanız çok güzel olur ancak hangi fikrin, hangi yeniliğin markanızı kucaklayacağı belli olmaz. O nedenle her yenilik her yeni fikir markanız için hayır getirmez. Aynı anda öznel ve objektif davranabilmelisiniz kendinize karşı. Unutmayın artık siz bir markasınız. Evet güzel insanlar ben Melda Özen. Bu hafta sizlerle “kişisel markalaşma” üzerine konuşmak istedim. Sizleri seviyorum. Keyifli okumalar 😊