Spotify’ın dünyanın dört bir yanından yükselen yetenekleri öne çıkarmak amacıyla başlattığı RADAR programı, Türkiye’deki ilk yılını geride bıraktı. Spotify, yeni çıkış yapan veya kariyerlerinin başındaki sanatçılara destek olmayı hedefleyen ve ikinci yılına giren RADAR Türkiye’nin ikinci sanatçı seçkisinde Baran Mengüç, Ceren Sagu, Lotusx, Rana Türkyılmaz ve Tuana yer aldı. Rana Türkyılmaz ile samimi bir röportaj gerçekleştirdik.
Seni kısaca tanıyabilir miyiz? Rana Türkyılmaz kimdir?
Merhaba, ben Rana Türkyılmaz. Temmuz 2004, Üsküdar doğumluyum. Kendimi bildim bileli müzikle uğraşıyorum; yaklaşık 4 yaşımdan beri şarkı söylüyorum. Ortaokula geçmemle beraber okul sahnelerinde şarkılar söylemeye başladım. Lise 1. sınıfta ise sosyal medya platformlarına söylediğim coverları yayınlamaya başladım. Lise 2. sınıfta ilk teklim Alamet’i yayınladım ve o zamandan beri kendi şarkılarımı yazmaya ve yayınlamaya devam ediyorum.
“Beni Anla” şarkın yayınlandı. Projenin oluşum hikâyesinden bahseder misin?
Beni Anla şarkısı benim için fazlasıyla değerli. Şarkıya başladığımızda sadece nakaratını yazıp bir kenara koydum ve yaklaşık 8 ay boyunca şarkıyı dinledim. Daha sonra, şarkıyı bitirmek için oturduğumda o zamanlar yaşadıklarımı hatırladım ve o hisse kendimi bırakıp şarkıyı tamamladım.
Şarkına tepkiler nasıl? Nasıl dönüşler alıyorsun?
Şarkıya tepkiler çok tatlıydı. Tatlı diyorum; fakat buradaki kastım, insanların ‘Ben de bunu yaşamıştım,’ ‘Bu şarkıda kendimden bir parça buldum,’ gibi yorumlarla dolu olmasıydı. Birilerinin kalbine dokunmuş olmak, doğal olarak beni çok mutlu etti.
Spotify’ın RADAR sanatçısı olmak senin için ne ifade ediyor?
Geçen yıl RADAR’ı ilk duyduğumda ‘Ne güzel bir proje,’ demiştim; fakat bu sene RADAR sanatçılarından biri olacağımı düşünmemiştim. Haberi aldığımda, Spotify’ın bu projesinde yer almak beni inanılmaz mutlu etti. Benim için RADAR sanatçısı olmak, yayınladığım şarkıları daha fazla insana ulaştırmak ve aynı ruhlarda buluşmak için harika bir araç demek.
Peki sırada ne var? Bundan sonra ne olacak?
Sırada birçok şarkı yayınlamak var tabii ki. Ayrıca ilerleyen süreçte bir albüm, konserler ve müziğimi doya doya yapmak da var.
Stilini sen mi yapıyorsun?
Evet, stilimi kendim yapıyorum ve sadece müziğimde değil, görselimde de bunu uyumlandırmayı çok seviyorum. Hem görsel hem de işitsel olarak bir doygunluk yaratmak için çabalıyorum.
Gardırobunun olmazsa olmazları neler?
Gardırobumun olmazsa olmazları kesinlikle siyah parçalar. Bu parçaları kontrast tonlarla birleştirmeyi çok seviyorum. Ayrıca güneş gözlükleri, küçük gümüş aksesuarlar, kırmızı rujlar ve 90’lar stilindeki basit parçalardan alıntılayıp üzerine eklediğim küçük dokunuşlar tarzımı yansıtmamı sağlıyor.
…KISA KISA…
- En sevdiğin renk: Kırmızı
- En sevdiğin film: La La Land
- En sevdiğin yazar: Fyodor Dostoyevski
- En çok neye gülersin: En çok o anki iletişimde yakalanan zeki düşünülmüş durum şakalarına gülerim (Her şeye gülüyorum)
- En çok neye sinirlenirsin: En çok birinin beni dinlemediğini ve fikirlerimi önemsemediğini anladığımda sinirlenirim
- En çok kullandığın kelime: Her duyguyu uçlarda yaşamamdan dolayı “çokk iyi” ya da “çokk kötü” olarak değişiyor hahaha!