2018 yılında müzisyen Sinan Güleryüz ile evlenen, 2021 yılında ise kızı Luna’yı kucağına alan Özge Özder, annelik ile ilgili konuşmasında “Daha önce hayvanlarla ilgili çalışmalarım oldu, onlara annelik yaptım. Ama insanın kendi evladı olması çok başka, çok duygusallaştım. Bebeklerle ilgili herhangi kötü bir şeye hiç tahammülüm kalmadı. Annelik biraz açık yara gibi, dokunduğunuz anda gidiyor. Empati duygusu çok daha yüksek oluyor” ifadelerini kullandı.
Hamile olduğunu başrol oynadığı ‘Sadakatsiz’ dizisinin setinde öğrenen Özder, yapımcı Fatih Aksoy’un bu konuda kendisine büyük destek verdiğini şu sözlerle anlattı:
“Ben işi kabul etmiştim. Anlaştıktan sonra öğrendim. Doktorun, ‘Sizde kalsın henüz ailelere söylemeyin, ne olur ne olmaz’ dediği dönem oldu. Ama beklersem sanki oradan bir şey gizlemiş gibi olacağım. Belki yollarını başka bir oyuncu ile devam edecekler. Çok kritik bir şey bu. O yüzden eşimden sonra ilk öğrenen Fatih Bey oldu. O da sağ olsun, çok babacan, çok kucaklayıcı bir insan. ‘Ben bebeklerin uğruna çok inanırım. Bir bebek uğur getirir’ dedi. ‘Pandemi var, ayağımı uzatacağım, dışarı çıkmayacağım’ demezsen biz seninle devam etmeyi çok isteriz’ dedi. Rolde ufak değişiklik yaptık. Beni çok ekonomik kullandılar. Haftada bir ya da iki gün sete gittim.”
Hamileliği boyunca oyunculuktan uzak olmadığını söyleyen Özge Özder, “Doğuma iki gün kala setteydim. Doğumdan üç hafta sonra da geri döndüm. Fatih Bey’e bir söz verdim. ‘Öyle baklava börek yiyerek, kendine kötü davranarak bir hamilelik geçirme hemen de bize geri dön, bizi zor durumda bırakma’ dedi. O bana o imkanı verdi, ben de var gücümle hemen sete geri döndüm. Hiç kimse de bir şey anlamadı” dedi.
‘Umutsuz Ev Kadınları’, ‘Dudaktan Kalbe’ ve ‘Sadakatsiz’ gibi ses getiren yapımlarda rol alan 44 yaşındaki ünlü oyuncu, “Bunu bence en iyi yapan ekip MF ve MED Yapım. Bence bunun sırrı da toplumsal gerçekliği unutmadan onu uyarlayabilmek. Yoksa çok emanet kalıyor, bize ait değilmiş hissi veriyor. O konuda Fatih Aksoy çok güzel analiz ediyor ülkeyi ve bu anlamda senaristlere çok güzel notlar veriyor. Öyle ilerletiyorlar ve başarıyı da yakalıyorlar” açıklamasında bulundu.
İçinde bulunduğu her işle adından söz ettiren Özder, “Ünlü olmanın birçok yolu var aslında. Oyuncu olmak biraz daha emek ve zahmet isteyen bir şey. Bence okumak da gerektiren bir şey ama okuyamıyorsak önümüzde bir proje varsa da kendini maksimumda geliştirmek en kıymetlisi tabii ki. Ne güzel ki şimdiye kadar kendimle ilgili hep şu tanımlamayı yaptım. Ben ünlü ya da popüler insan olduğum için bana oyunculuk şansı verilmedi. Bu benim mesleğim. Ben oyunculuk okudum, oyuncuydum ve mesleğimi iyi yaptığım için ünlü oldum. Bu başka bir kademe. Bir de o yolu tersten yürüyenler var. Alaylı olup, çok güzel kendini eğiten insanlar var. O da tercih, kendini eğitmek günün sonunda bir tercih” şeklinde konuştu.