Neredeyse iki yıldır olağanüstü bir dönemden geçiyoruz ve kimi zaman kendimizi bir Survivor yarışmasındaymış gibi hissetmekten alamıyoruz. Sık sık yenilenen versiyonları ile kaçış yolu yokmuş gibi görünse de, önemli tedbirleri alarak mümkün olduğunca Covid-19’a yakalanmamak mümkün. Bunun için de özellikle okula giden çocuklara, dikkat edilmesi gerekenler iyi anlatılmalı.
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hacer Kuzu Okur, Covid-19 riskine ve kış hastalıklarına karşı çocuklara mutlaka anlatılması gereken önlemleri şu şekilde sıralıyor…
Elleri sık ve doğru yıkamak
Covid-19 enfeksiyonu, grip ve sarılık virüsleri, ishal, hepatitler, döküntülü hastalıklar ve bağırsak parazitleri en çok bulaş imkanını eller aracılığıyla buluyor. Prof. Dr. Okur, temiz görünen ellerde bile hastalık yapıcı binlerce mikroorganizma bulunabildiğini belirterek, “Ellerin sık ve doğru şekilde yıkanması önemli hastalıklardan korunmada oldukça etkilidir. Çocuklarımıza el yıkama alışkanlığı kazandırmak, onları birçok enfeksiyondan korumada en önemli tedbir olacaktır. Yemeklerden önce ve sonra, tuvalet öncesi ve sonrası, hapşırma ve öksürme sonrası, okul servisinden inince, kedi, köpek ve diğer hayvanlarla temastan sonra, okuldan eve geldikten sonra ve maske çıkarılıp çöpe atıldıktan sonra eller mutlaka yıkanmalı” diyor.
Elleri yüze, ağza ve gözlere sürmemek
Ellerin gün içerisinde çoğu zaman farkında olmadan yüze, gözlere ve ağza sürülmesi mikropların vücuda yayılabilmesine yol açabiliyor. Prof. Dr. Okur “Ellerin yüze, ağza ve gözlere götürülmesinden kaçınılması çok önemli. Bugünlerde Covid-19 enfeksiyonunun yanı sıra gribal enfeksiyonlar, hepatitler, döküntülü hastalıklar ve parazit enfeksiyonlarına da çok sık rastlıyoruz” diyor.
Maskeyi doğru bir şekilde takmak
Covid-19 enfeksiyonu ve kış aylarında artış gösteren soğuk algınlığı ve grip gibi hastalıklardan korunmada doğru maske kullanımı en etkili yöntemlerden biri. Maskenin sadece ağzı değil, burnu da kapatacak şekilde takılması, çıkarılırken kumaşa temas edilmemesi, sadece iplerinden tutularak çıkarılması ve hemen çöpe atılıp ardından ellerin mutlaka yıkanması gerekiyor.
Maskeyi nemlendiyse değiştirmek
Maskenin hapşırma ve öksürük sonrası veya yağmurda ıslanması durumunda değiştirilmesi büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Okur, “Maske ıslandığında filtreleme özelliğini kaybeder ve fayda yerine zararlı hale gelebilir. Kış mevsiminden dolayı gerek soğuk algınlığı gerekse havanın yağışlı olması sebebiyle maskenin kuru kalması daha zor. Maskenin etkin koruma sağlaması için kuru ve temiz olması çok önemli. Islak maske hemen değiştirilmeli, konuşma ve koşma sonrası hafif nemlenen maske dört saat sonra değiştirilmeli” diyor. Çocukların okulda gerektiği durumda yedek maskeye kolayca ulaşabilmesi, çantasında mutlaka yedek maske bulunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Okur, her gün yeni bir maske takılmasının şart olduğunu, aynı maskenin kesinlikle ikinci gün takılmaması gerektiğini de vurguluyor.
Okul araç-gereçlerini pandemi sürecinde paylaşmamak
Pandemi sürecinde okulda silgi, kalem gibi eşyaların ve yiyeceklerin paylaşımları bile içinde bulunduğumuz bu olağanüstü süreçte tehlikeyi artırabiliyor. Öksürme ve hapşırma ile bu eşyalara ve yiyeceklere bulaşan hastalık yapıcı mikroplar, eller aracılığıyla vücuda taşınabiliyor. Prof. Dr. Okur, çocuklara paylaşma ve yardımlaşmanın mutlaka öğretilmesi gerektiğini, ancak yüzyılın salgın hastalığı olan ve hızla bulaş riski bulunan Covid-19 enfeksiyonu nedeniyle bir süre tedbir ve korunma amaçlı olarak bu paylaşımlara ara verilmesinin uygun olduğunun anlatılması gerektiğini söylüyor.
Yemeği konuşmadan yemek
Çocukların gerek oyunlarda gerekse arkadaşlarıyla sohbetlerinde birbirlerine çok yaklaşmamaları, en azından bir kol boyu uzaklıkta durmaları, teneffüslerde koşturmamaları ve maskeyi açık hava haricinde çıkarmamaları gerekiyor. Yemekte de sohbet etmemek, mümkün olduğunca konuşmadan yemek yemek virüslerin solunum yoluyla bulaşmasını önlemede çok büyük rol oynuyor.