Bu iş birliği için Sephora ile nasıl bir araya geldin?
Aslında bu bizim Sephora ile iş birliğimiz değil. Üç sene önce Sephora’nın en çok satan Lip Stain rujlarının metalik versiyonları için bir çekim gerçekleştirmek üzere Paris’e gitmiştik. Ekiple harika bir iş çıkardık. Bu sefer Sephora Türkiye tarihinde ilk defa bir Influencer ile bir iş birliği yapılıyor. Globalde ise bu tür bir iş birliğinin üçüncü örneğiyiz. Bir imkansızı başardık aslında. Hayalimizin çok ötesinde bir proje oldu.
Sephora ile bu iş birliğin bir ilk olma özelliği taşıyor. Nasıl hissediyorsun?
Sephora ile bir araya gelmek çok gurur verici. Satışlar harika ve ilgi gerçekten inanılmaz. Bu proje bir emsal olma özelliği taşıyor. İstanbul’daki tüm bilboardlar’dayız. A’dan Z’ye harika bir proje oldu. Sephora Türkiye ekibiyle harika bir işe imza attık.
Bir gün içinde İstanbul’daki 19 Sephora mağazasını gezip Sephora çalışanlarıyla bir araya geldin. Nasıl bir deneyimdi?
Bu tamamen kendi isteğimle yaptığım bir şeydi. Her mağazada 10 dakika kalarak Sephora çalışanlarının heyecanını ve motivasyonu paylaşmak harika bir histi. Çok duygusal bir videoydu benim için. Sahadaki insanlar çok önemli çünkü onlar ürünlerin satılmasını sağlayan ve sizi tanımayanlara ürünlerinizi gösteren kişiler. Bu projedeki en değerli insanlar kesinlikle mağaza çalışanları ve motivasyonları çok değerli.
Koleksiyondaki ürünlerden bahseder misin?
Koleksiyonda 7 ürün var. Işıltılı renklerin olduğu bir far paleti, yüz paleti, 3 farklı renkte ruj, Sephora’nın Size Up maskarası, C vitamini serumu ve aydınlatıcı göz kremi. Rujların ve farların isimleri ise hep beni yansıtıyor. Mesela rujların isimleri çok sevdiğim üç şehirden Amsterdam, Londra ve İstanbul’dan geliyor. Bu süreçte ilhamım hep kadınlardı.7 senedir Youtube’da olduğum için kadınların en çok neye ihtiyacı olduğunu az çok tahmin edebiliyorum. Zaman çok değerli, makyaj yapmak zevkli ve pratik olmalı. Dokuları ve pigmentleri hep buna göre seçtim. Fırçaya bile gerek yok, parmağınızla kolayca uygulayabilirsiniz.
Bu koleksiyonu bir araya getirirken nelere dikkat ettin?
Her tene, saç rengine ve yaşa uygun olmasına dikkat ettim. Takipçilerimden aldığım geri dönüşlerden yararlanarak herkese uygun, pratik bir koleksiyon yaratmak istedim. Her kadının hayatına dokunabilmek ve her kadına hitap edebilmek beni çok mutlu ediyor.
Bu iş birliğini tanımlarken “Herkes için güzelliğin gücü” diyorsun. Biraz açar mısın?
Herkesin kendi içindeki güzelliği keşfetmesini ve aslında hiçbir şeyin yaşı veya rengi olmamasını destekliyoruz. Amacım hiçbir zaman kusurları kapatmak değil, onları kabullenmek oldu.
Cilt bakım ürünlerini koleksiyona dahil etme fikri nasıl doğdu?
Pandeminin de etkisiyle evde daha çok vakit geçirdiğimiz için cilt bakımına yoğunlaştık. Kadın, erkek 7’den 70’e herkes cildine bakmaya başladı. Ben de bu koleksiyonda mutlaka cilt bakımı ürünleri olmalı diye düşündüm. İçeriği %97 doğal olan bu iki ürünü zaten uzun zamandır kullanıyorum.
Makyaj ve cilt bakım yaşı giderek düşüyor. Gençlere bu konuda nasıl bir yol göstermek istiyorsun?
Söylediğim hiçbir önerinin güzellik empozesi olmaması konusunda çok hassasım. Kimseyi sabit şeylere yönlendirmiyorum. Her zaman özgüven mesajı vermeye gayret ediyorum. İlginiz varsa makyaj yapacaksınız elbette ama güzelliğinizi kapatmadan yapın, cilt bakımında hep doğala yönelin diyorum. Benim de bir kız çocuğum var. Her kelimemi dikkatle seçiyorum. Sözüme güvenerek aldıkları ürünlerden memnun kalıyorlarsa bu, 7 senede takipçilerimle çok güçlü bir güven ilişkisi kurduğum içindir.
Kendi cilt bakım rutininden bahseder misin?
Oldukça minimal bir rutinim var. Temel amacım, cildimi temiz ve nemli tutmak. Zamanla doğal ürünlere yönelmeye başladım. Sephora’nın C vitamini serumunu ve aydınlatıcı göz kremini mutlaka kullanıyorum. Cildimin ihtiyacını göre bazen nem veya kil maskesi yaparım.