Güçlü sesi, büyüleyici sahnesi ve özgün klipleri… Evet, bahsettiğimiz kişi Lady Gaga’dan başkası değil. Müzik dünyasında özgünlüğünü kanıtlamış isimlerden biri olan Lady Gaga sadece saydığımız başarılarla değil, güçlü stiliyle de öne çıkan sanatçılar arasında yer alıyor. Peki ünlü sanatçının ikonik bir stile sahip olmasının altında neler yatıyor dersiniz? Doğru cevap kesinlikle yaratıcılık ve özgünlük! Hız kesmeden devam ettiği başarılı kariyerine her geçen gün yeni bir proje daha ekleyen şarkıcı, özellikle sürrealist tarzıyla stilini konuşturmayı başarıyor. Biz de ikonik sanatçının nasıl sürrealist stilin temsilcisi haline geldiğini mercek altına alıyoruz.
Köşesiz sınırlar
Hemen hemen her ödül töreninde farklı konseptlerle karşımıza çıkan Lady Gaga, kimi zaman etler sarılı bir elbiseyle kimi zaman ise yüzünü kaplayan kırmızı renkli transparan bir örtüyle özgün stilini ortaya çıkarıyor. Bazen ufak dokunuşlarla bile stiline iddia katmayı başaran şarkıcı, ilk olarak 2009 yılında yayınladığı “Poker Face” klibi ile bu iddiasını net bir şekilde ortaya koymuştu. Aynalı bir gözlük ile havuzdan ıslak çıkan Lady Gaga, popüler kültürün sınırlarını bir kez daha genişletmişti. Yine aynı sene MTV ödüllerinde “Paparazzi” performansıyla dikkatleri üzerine toplayan şarkıcı bir Alexander McQueen tasarımı tercih ederek stillerimizin istersek ne kadar marjinal olabileceğinin cevabını vermiş oluyor. Yüzü dahil vücudunun birçok yerini saran kırmızı dantel detaylarının kırmızı bir taçla bütünleşmesi ise sürrealist bir stilin tanımını yapmamıza yardımcı oluyor. Her geçen gün, ‘’Daha ne kadar farklı bir stil ile karşımıza çıkabilir ki?’’ sorusuna cevap veren şarkıcı son olarak Dom Pérignon işbirliği ile sürrealist stilin temsilcisi olduğunu kanıtlamış oluyor. Bundan sonra çıtayı ne kadar yükseğe çıkartır bilemesek de kendi özgünlüğünden ve gerçeküstü stilinden vazgeçmeyeceğini açık bir şekilde ifade edebiliriz.