Sosyal medya platformlarında mutluluktan yoksun “Mutluyuz” paylaşımları, huzursuzluk içinde verilen “Her şey yolunda” yanıtları, endişe ve kaygı yükünü sırtlamış durumdayken “Gayet iyiyim, teşekkür ederim” yansımaları, hayal kırıklıkları diz boyuna ulaşmışken “Yok be, nereden çıkarıyorsun?” inkârları.
Görünenler ile yaşananlar arasında tutarsızlıklara dikkati çeken Çağatay Çakır, “kendi gerçeklerini, görünenlere tercih etmeyi başarabilmiş insanların hikâyesidir bu” dediği kitabında çocukların büyüdüklerinde sırtında buldukları yüklerden kurtulma çabalarını kendi terapi notlarından yola çıkarak okurla paylaşıyor.
Aile danışmanı Çağatay Çakır, bir danışanının mektubuyla hikayeye davet ediyor her bir okuru; bir kadının küçük bir kızken ruhunda olanları anne ve babasına izah ettiği bir mektup…. Çağatay Çakır’ın ” kendini aramaya karar verenlere ilham ışığı olması arzusuyla yazıldı” dediği kitabı Keşke Beni Anlasaydın Destek Yayınları etiketiyle raflarda…
“Keşke Beni Anlasaydın” arka kapak yazısı:
KENDİ GERÇEĞİNİZİ ANCAK ONUNLA YÜZLEŞMEYE HAZIR OLDUĞUNUZDA ANLAMAYA BAŞLARSINIZ.
Hayat hep bir yolculuk halidir, gider dururuz. Yolculuğumuzun ne kadarını kendi kalemimizle yazıp çizebiliyoruz ki? Çoğu bize miras kalan ata çizgileri… Bazen çok geç kalmış oluyoruz eskileri silip yerine yenilerini yazıp çizmeye… Kaç kişi cesaret edebilir eskilerle vedalaşıp yeni sayfalar yazmaya? Yeninin eskiden daha iyi olacağından kim emin olabilir?
Bu kitap, eski bir yolculuğu sonlandırıp kendi halis gerçekleriyle yeni bir yol, yeni bir kader yazmaya cesaret edenlerin ibretlik hikâyeleriyle dolu. Küçücük çocukların, büyüdüklerinde sırtlarında buldukları yüklerden kurtulma çabaları, nedenleri ve nasıllarıyla işlenmiş ışıl ışıl varoluş hikâyeleri…
İnsan neyi, neden yaşıyor olduğunu anladıkça neyi, neden yaşayamıyor olduğunun pişmanlığını hissetmeye başlar. Kendi gerçeğinizi bulmaya ve kendi kıymetinizi hissetmeye hazır mısınız?