Kitaplar, bizi hem hayal dünyalarında gezdiren hem de hayatımıza yeni bakış açıları kazandıran en iyi yol arkadaşlarıdır. Her okuma, yeni bir keşif ve kişisel bir yolculuk demektir. Bu yazıda, sizi derin düşüncelere sevk edecek ve iz bırakan kitaplarla buluşturmayı hedefliyoruz. İşte bu haftanın öne çıkan kitapları…
Al Capone / S. Meralli – Pf. Radice
Tüm zamanların en büyük gangsterinin gerçek hikayesi… ya da daha doğrusu, onun bu konuda söylemek istedikleri. 1899’da Brooklyn’de fakir bir İtalyan ailenin çocuğu olarak doğduğunuzda, paçayı sıyırma şansınız nedir? Belki de kağıt oyunlarında hile yapmaktaki ustalığınız? Ya da sizi önce yerel serserilerin, sonra da organize suçun ağır toplarının fark etmesini sağlayacak karizma ve cesaretiniz? Bunun da ötesinde, zekiyseniz ve kalabalığın arasından sıyrılmak için her şeyi yapmaya hazırsanız, o zaman ülke genelinde yeni uygulamaya konan içki yasağı size başarının kapılarını açacaktır!
Onca suç içinden hiç iz bırakmadan sıyrılan Al Capone’un, vergi kaçırmadan yakalanıncaya kadarki karanlık hayatı, rengarenk çizimlerle buluşuyor. Karakarga Yayınları’ndan çıkan Al Capone şimdi tüm kitapçılarda! İyi bir hikayeden, çarpıcı sanat eserlerinden veya biraz tarihten hoşlanan herkese şiddetle tavsiye edilir.
Varoluş 1 / Kwang Jin – Kim KyungJun
Jain Lee sayısız reenkarnasyon geçirmiştir: bir gün bir karınca kolonisinin yeri doldurulamaz bir üyesi, bir başka gün heybetli bir dinozor… Şimdi ise en nefret ettiği tür olan insan olarak yeniden doğdu ve geçmişteki tüm yaşam formlarının toplam gücünü içinde taşıyor. İnsanlığı ve varoluşu sorgulatan bu eşsiz eser size şu soruyu sorduracak:
İnsanlık kurtarılmaya değer mi, yoksa yok olmaya mahkûm mu? Athica yayınlarından çıkan Varoluş serisi ilk kitabı ile şimdi raflarda. Değerleri, insanlığı, varoluşu düşünmeye hazır olanlar, yanınıza bir mendil alın ve Varoluş’un fantastik dünyasına adım atın!
Yalnızca Umutsuzların Hatırı İçin Bize Umut Verilmiştir-Walter Benjamin / Kadir Gülen
Yirminci yüzyılın en etkili düşünürlerinden biri olan Walter Benjamin, sanat, kültür ve siyaset teorilerine getirdiği devrimci bakışla Batı dünyasının düşünce yapısını temelinden sarsmıştır. Walter Benjamin’in hayatı ve mücadelesi, Nazizm’den kaçarken intihar edişi ve yazdığı denemeler düşün dünyası için önemini korumaya devam ediyor.
Metalaşma, yeniden üretim ve çoğaltılabilirlik, kuşkusuz onun için can alıcı temalardır ama onun en çok önem verdiği şey, modernist kapitalizm koşullarında kitlesel sanatın ezilen insanların mücadelesine nasıl ilham vereceğidir. Sanat ve politika arasındaki ilişki, Benjamin’i okumanın ve onunla birlikte kendi çağımıza bakmanın neden önemli olduğunun en bariz kanıtıdır.
Kadir Gülen’in kaleme aldığı kitap, hem Benjamin’in düşüncesine basit bir giriş yapmak isteyenler hem de estetik ve siyaset arasındaki problemleri düşünmek isteyenler için eşsiz bir rehber niteliğinde.