Birçok en noktasına ulaşmış, kendi olabilmenin çoğu halini yaşamış, cesaretinin sınırlarını yeniden tanımlamış birisin. Peki şu an zamandan soyutlandığında, tüm yaşam şeritlerini gözden geçirdiğinde; nasıl hissettiğin bir dönemdesin?
Yorgun. Biraz da bıkkın açıkçası. Bir yıldır girdiğim ya da kendimi soktuğum bir döngü var. Biraz karanlık bir yer. 40’a merdiven dayamanın verdiği bir orta yaş krizi olabilir. “Been there, done that” derler ya… Hiçbir şeye heyecanlanmıyorum. Çok korkusuzdum, haddinden fazla korkusuz. 2024 endişeler ve korkular içinde geçti. Ama mükemmel bir kalpazan olduğum için bunların hiçbirini dışarıya yansıtmıyorum. Tweet’ler atıyorlar, İrem Derici’yle bir gün geçirsem hiçbir şeyim kalmaz minvalinde. Bakın dert sahibi olursunuz. Ama geçecek bu dönem. Her şey olabilirim ama bir pesimist, asla!
Sektörde sanatçıların birbirine karşı bir desteği varmış gibi görünse de bazen o desteklerin sonrasında hayal kırıklığı yaşanıyor. Seni iki yüzlü davranışıyla yanıltanlar oluyor mu?
Ay kimse umurumda değil, ne kimseden destek isterim ne de kimseye destek veririm. Herkes yesin birbirini, geçtim ben oraları aman.
Bazı insanlar aşıkken daha yaratıcı, hayata karşı daha motive oluyor. Yalnız kaldığında ise bunu bir ihtiyaç olarak görmeye başlıyor. Ayrılıklar çok fazla acı ya da pişmanlık vermiyorsa aslında flört etmenin zararı olmuyor. Sen yalnızken bunu bir ihtiyaç olarak görüyor musun?
Yanındaki doğru insansa asıl o zaman en yaratıcı, en enerjik haline dönüşürsün. Ben öyle ayrılıklarımın ardından ayılıp bayılmam. Tam tersi, hırslanırım ve sinirimi, hayal kırıklıklarımı daha çok çalışarak aşarım. Musallat olmam kimseye de. Ama… Büyük bir ama: Bana bir yanlış yapıldıysa, arkamdan iş çevrildiyse ya da ihanet söz konusuysa işte o zaman kimse beni tutamaz. Yedi mahalleye rezil edip yaşama sevincini öldürmek içim elimden geleni ardıma koymam.
Eskiden ilişkilerini paylaşır, hislerini de belli ederdin. Sanırım ikili ilişkilerde artık daha korunaklı bir fanustasın. Paylaşmanın, göz önünde olmanın dezavantajlarını yaşadıktan sonra mı böyle bir karar aldın, ne değişti?
Birçok duyguyu ilk kez yaşıyorum. 5 duyumuz var ya… Benim Melih’le beraber 6 duyum oldu. Hiç bilmediğim bir dünyaya ışınlanıyorum onunlayken. Bu hem herkesin ölmeden yaşaması gereken bir duygu hem de çok korkutucu çünkü bambaşka bir gezegen keşfettik. Aylardır beraberiz, bu kadar hiç konuşmadım hakkında. Korkuyorum o yüzden kontrollü ve daha kapalı yaşamanın daha doğru olduğunu düşünüyoruz ikimiz de. Umarım birbirimize duyduğumuz bu hayranlık sonsuza dek sürer.
Sürekli en iyisini isteme, bir nevi onay arayıcılık şemasının devreye girmesi söz konusu. Bir yanılgı mı sence? Bir noktadan sonra ilişkideki “alacağımı aldım”durumunu sen de yaşıyor musun?
Hayatıma girmiş kimseye saygısızlık olsun istemem ama bugüne kadar kimseden bir şey alamadım. Alacağımı aldım değil “alamadım”. O yüzden bitti. Ben zaten gereğinden fazla ilim irfan sahibi, genel kültürü zengin bir kadınım. Ee ekonomik açıdan da kendime yeterliyim, şükür ki fazlasıyla ve aşık olduğun bir işi yaparak… O yüzden bugüne kadarki ilişkilerim hep hüsranla sonuçlandı. Vücudumdaki tüm hücreleri çılgına çevirmesi bir yana sanat başta olmak üzere her alanda bana bir şeyler katabilecek bir partnerim ilk kez oluyor. 3,5 günlüğüne São Paulo’ya gidip, ikinci gün skydiving yapıp, üçüncü gün Bruno Mars konserinde tüm şarkılara eşlik ettik; kah ağlayarak kah dans ederek. Bunu evrende başka biriyle yaşayacağımı düşünmüyorum.
Sosyal medya aldı başını gidiyor. Adeta mükemmel bir manipülasyon arenası. Senin de bu arenaya katıldığın oluyor mu?
Ben bayadır linç yemiyorum ya. Bak şimdi canım çekti. Müziği bazı platformlarda manipüle ettikleri dedikoduları dönüyor. Biriyle alakalı şak diye bir karalama kampanyası başlayabiliyor. Ben o yüzden sosyal medyayı artık işim harici çok kullanmıyorum. Yakın arkadaşlarda yapıyorum yapacağım hınzırlıkları. Umarım bir gün yakına attığım bir şeyi genele atmam. İzle sonra curcunayı.
**Röportajın tamamı ALL Şubat sayısında ve tüm dijital platformlarda