Herkese merhaba! Ben geldim güzel insanlar! Nasılsınız bakalım! Hadi biraz konuşalım sizlerle! Bugün günlerden biz ne istersek o olsun! Şöyle ki; haftanın yedi gününden biri veya siz nasıl anlamlandırmak isterseniz o. Bazen mutlu olmak için içine kendimizi sığdırdığımız kalıpları terk etmek, bizi koruduğunu düşündüğümüz için sığındığımız kabukları kırmak lazım. Hayatın akışına kapılmasak da hayatın akışını çok da kontrol etmemek gerek. Çünkü zaman zaman bu doğaya karşı gelmek gibi bir şey oluyor. Önüne geçemeyeceğimiz çok şey var hayatta ne yazık ki! Evet hepimiz günün sonunda hep mutlu bir insan mutlu bir birey mutlu bir canlı olmak istiyoruz ancak biliyoruz ki bu da hayatın akışına aykırı.
Çikolata Varsa Yerim!
Hayatı çikolata gibi düşünelim mi? hadi bir deneyelim en azından! Çikolata temelde iki çeşittir. Bitter ve sütlü olmak üzere. Bitter çikolata acımsı bir lezzete sütlü çikolata ise tatlı bir lezzete sahiptir. Şöyle bir düşünelim kendimizi ve çevremizi. Hepimizin sevdiği bir çikolata türü var günün sonunda. Her ne kadar acı bir tadı olsa da bitter çikolata kimi insan için vazgeçilmez bir lezzet. Oldukça son derece şekerli bir tadı olsa da kimi insan için de sütlü çikolata vazgeçilmez öyle değil mi?
Acıdan Tatlı Yaptım!
Peki sonuç? Öyle ya da böyle hayatın içinde acıyı da seviyoruz tatlıyı da. Ama iş acıyı yaşamaya gelince genel olarak hızlı bir reddedişe geçiyoruz. Garip bir biçimde sadece muylu olmak istiyoruz. Ama günün sonunda farkına varıyoruz ki; tatlı lezzetlere giden yol acının damaklarımızda bıraktığı aromanın hissiyatından geçiyor. Hayata karşı öyle bir duruşumuz olmalı ki; hayat bize acı lezzetler sunsa da tıpkı profesyonel bir şef misali o acımsı aromadan tatlı lezzetler oluşturabilmeliyiz. İşte hayata bizim de öğretebileceğimiz şeyler varmış demek ki, olmalı da zaten, ne de olsa her yaşımızı ayrı bir tecrübeyle alıyoruz:)
İlişkiler Mi Ya Evet!
Hadi gelin güzel insanlar, bugün hep birlikte ilişkiler ve ilişkiler için önemli olan beden dilini konuşalım. Beden dili hayatın her alanında karşımıza çıkıyor gördüğünüz gibi. İlişkiler de bunun önemli bir parçası güzel insanlar. Nasıl yani? Diye sorduğunuzu duyar gibiyim! O halde emniyet kemerlerimizi takıyoruz, sürüş konforumuzu oluşturuyoruz ve direksiyona geçiyoruz. Hadi hazırsak başlayalım!
Amma Velakin!
İlişkiler için hep deriz ya hayatımızın en önemli unsurlarıdır diye. Aslında bu çok göreceli bir kavram. Kime göre neye göre önemli günün sonunda mesela değil mi? İnsanın aklına ilk olarak bu soru geliyor! Benim için oldukça önemli bir konu örneğin neden çünkü ben bir iletişim uzmanıyım amma velakin herkes için de çok çok çok önemli olmalı o ayrı! İnsanlar da, iletişim de ilişkiler de birbirini tamamlayan ve zemine tutunmalarını sağlayan çok önemli unsurlar da ondan! Düşünsenize insanlarla iletişim kuruyorsunuz ya da kurmak zorunda kalıyorsunuz! Böyle zamanlarda ihtiyacınız olan şeyler değişiklik gösterebilir! Ama inanın beden dili hayatınızı çok kolaylaştıracak!
Ah Şu Hisler Yok Mu!
Hadi hayal edelim, gözümüzün önünde canlansın anlatacaklarım. Şimdi karşınızda sevdiğiniz birisi var. Onun size karşı olan hisselerinden emin değilsiniz ama emin olmak istiyorsunuz. Diyorsunuz ki “Ya Keşke Bir İşaret Olsa Da Onun Bana Karşı Ne Hissettiğini Anlayabilsem”….Evet henüz zihin okumak mümkün değil ama üzülmeyin vereceğim taktiklerle karşınızdaki kişinin zihnini okuyamasanız bile duygularını anlayabileceksiniz:) Nasıl keyifler yerine geldi değil mi?
Mikro Mimikler! Nedir O!
İnsanlarda beden dili jestler, mimikler, mikro mimikler olmak üzere üç kategoriye ayrılır. Jestler el-kol ve genel vücut hareketlerini kapsar, mimikler yüz ifadelerini kapsar, mikro mimikler de anlık yüz ifadeleridir. Mikro mimiklerin algılanması ve takibi çok zordur, aşırı profesyonellik gerektirir. Bunun sebebi yakalanması çok güç ifadeler olmasıdır. Hayatımızda karşımıza çok profesyonel bir şekilde yalan söyleyebilen, başkalarını kandırabilen insanlar çıkabilir hatta çıkacaktır da. Her zaman bu yalanları yakalamak mümkün olamaz elbette ama en aza indirmek mümkün olabilir. İnsanların beden dilleri çok profesyonelce yalan söyleyebilir. O kadar ustaca gerçekleşir ki bu durum siz kandırıldığınızı anladığınızda belki her şey için geç kalmış olabilirsiniz. Ama üzülmeyin Melduşunuz bunun önüne geçmek için var. Sizinle nasıl profesyonel beden dili okuyucusu olabilirsinizi konuşacağız…..
Göz Kontağı Kur Benimle!
Karşınızdaki kişi sizinle konuşurken ilk yapmanız gereken şey onu dinlemek. Onu dinlemekle işe başlamalısınız. Ardından o kişi konuşurken yavaşça ve heyecanlanmadan onu takip etmeye başlamalısınız. Konuşma sırasında ne sıklıkla göz kontağı kuruyor (ki çok önemlidir), ses tonu ne sıklıkla değişiyor, jestlerini nasıl ve ne sıklıkla kullanıyor….. Bir kişi konuşmanın gücünü yükseltmek amacıyla beden dilini aktif kullanmayı tercih edebilir. Bu çoğu zaman bir hiledir. Neden mi? Ya anlattıklarınız gerçekten çok önemlidir ve bunu pekiştirmeniz gereklidir ya da anlatacaklarınıza güvenmediğiniz için karşı tarafta bir manipülasyon etkisi oluşturmak adına beden diline başvuruda bulunuyorsunuzdur. Burada konuşmacının amacı konuşmasının dikkatini ve gücünü ağırlıklı olarak beden diline vererek bir dikkat dağınıklığı oluşturmaktır. Unutmayın iletişimde sözcüklerin gücü %10 iken beden dilinin gücü %60’tır…
Issız Yalanlar Sessiz Mimikler!
Mikro mimikleri okumak çok ciddi bir profesyonellik gerektir. Herkes yalan söyleyebilir ama unutmayın herkes yalan söylerken açık verir. İşte yalan söyleyen birinin açıklarını da mikro mimik dediğimiz ifadeler ortaya çıkarır. Mikro mimikler genelde gözlerde meydana gelen ifadelerdir. Bu ifadeler anlıktır o sebeple ya yakaladınız ya yakaladınız. Aksi takdirde daha da karşınıza çıkmaz. Bu ifadelere ağırlıklı olarak iş, sanat, siyaset dünyasında faaliyet gösteren kişilerde çok rastlanılır. Neden derseniz? Çünkü mesleki konumları sebebiyle sürekli bir topluma hitabet içerisindedirler. Bu mimiklerin varlığı kişinin söylemleriyle tezat bir görünüm oluşturur ve bombayı patlatıyorum! Mikro mimikler istemsiz çalışan kas grupları gibidir. İstemsizce meydana gelir ve gider. Gidişleri de gelişleri gibi anlık ve sessizdir.
Gözlerimin İçine Bak!
Şimdi diyebilirsiniz; “Ya Meldacığım iyi güzel söylüyorsun da biz şimdi bunu nasıl becereceğiz”…Evet mikro mimikleri okumak çok zor olabilir ama imkansız değil elbette güzel insanlar. Dedim ya insanları önce dinleyin sonra yavaş hareketlerle takip edin. İşte bu takibi yaparken kişinin gözlerine odaklanın. Boşuna mı söylüyorum göz kontağı çok önemlidir diye. Gözlerimiz istemsiz çalışan kas gruplarıdır canlarım. Ne kadar uğraşırsak uğraşalım onları asla kontrol edemeyiz. Düşüncelerimizi yönetebiliriz, duygularımızı kontrol edebiliriz ama gözlerimizi asla. Eğer biri sizinle konuşurken göz kontağı kurmaktan kaçınıyorsa orada bilinmesi gereken çok kıymetli ip uçları saklıdır. Hadi gelin biraz bunları konuşalım. Bakın ne eğlenceli konu değil mi? 🙂
Ne Anlatıyor Bu Ya!
Gözlerimiz iletişim çok önemli bir parçasıdır güzel insanlar dolayısıyla gözlerimizle öyle güzel konuşuruz ki; kendinize şaşırıp kalırsınız. Şöyle ki; göz kontağı kurmayan birisi ya kendine güvenmiyordur, ya anlattıklarının gücüne inanmıyordur, ya sizden etkileniyor ama bunu hissettirmek istemiyordur, ya gizlediği şeyler vardır, ya yalan söylüyordur, ya sizin etki alanınıza girmekten korkuyordur, ya heyecanlanıyordur, ya düşünce ve duygularını kontrol etmekte zorlanıyordur, ya da başkaları tarafından okunmak istemiyordur. Eğer bir insan çok başarılı göz kontağı koruyorsa şu özelliklere sahip demektir. Başarılı bir iletişimcidir, başarılı bir konuşmacıdır, başarılı bir hitabet sanatkarıdır, karşısındakine değer veren bir insandır, görgü sahibidir ya da tüm bunlardan bağımsız profesyonel bir yalancıdır…..
Biraz “Dikkat!”
Mikro mimikler için söylenebilecek çok fazla şey var ama başlangıç için bu yeterli şimdilik diye düşünüyorum. Öyle birden gözünüzü korkutarak sizleri paranoyak birine dönüştürmek istemem. Gelelim mimiklerimize. Ah şu mimikler değil mi? tüm duygularımızın dışa vurum anahtarları onlar. Hele ki bir iletişim uzmanı için öyle harika değerler ki anlatamam. Ben şahsen insanları okumaya bayılıyorum. Hem çok keyifli hem çok eğlenceli hem de kime nasıl yaklaşmanız gerektiğini size otomatik olarak geçiriyor. Tamamen farklı bir dünya çok farklı stratejilere ve değerlere sahip. Hem çok profesyonellik istiyor hem de bezen herkese hitap edebiliyor. Mimikleri okurken dikkat edilmesi gereken en önemli nokta şudur güzel insanlar; “DİKKAT!”. Ne kadar dikkatliyseniz o kadar doğru ve başarılı bir beden dili okuyucusu olursunuz unutmayın lütfen. Mimikler sözcüklerden çok daha güçlü etkilere sahiptir. O sebeple biri sizinle konuşurken ne söylediğinden ziyade nasıl söylediğine odaklanın. Yani BEDEN DİLİNE! Bu da ancak dikkat unsuruyla mümkün olabilir canlarım.
Karizmatik Ses Mi Var! Evet!
Son olarak hadi sizlerle ses tonunu konuşalım! Unutmayın ki ses tonu da beden dili için çok kıymetlidir. Neden derseniz eğer; karşınızdaki kişide, yaptığınız bir konuşmada en başarılı etkileri etkili, geçirgen ve şeffaf bir ses tonu ile gerçekleştirebilirsiniz. Konuşmanıza göre, seçtiğiniz konuya göre, yaptığınız vurgu ve tonlamalara göre değişiklik gösteren ses tonumuz konuşmalarımızdaki ve karşı tarafa sunduğumuz beden dilimizdeki etkiyi pekiştirir. Şeffaf ve geçirgendir çünkü konuşmaya, ortama ve konuya göre değişir her zaman… O sebeple ses tonunun etkisi her zaman çok güçlüdür. Beden dilindeki etkisi %30’dur! Dikkat edin karizmatik bir ses tonu her zaman işe yarar. Karizmatik bir ses tonu demek, karşınızdaki kişiyi etkiniz altına alabilmeniz demektir. Başarılı bir manipülasyon yapabilmek demektir. Buradaki manipülasyon kişinin anlatmak istediği noktada iyimser manada da olabilir kötümser manada da olabilir. Ama siz siz olun ses tonunuzu hep yukarıda karizmatik seviyede tutun. Ses tonunu takip ederek kişilerin hem karakter hem kişilik analizini yapabilir aynı zamanda yalan söyleyip söylemediğini anlayabilirsiniz! Benden söylemesi…
Evet güzel insanlar ben Melda Özen. Bugün de bir konunun daha sonuna geldik. Bugün sizlerle beden dili nasıl okunabilir ve beden dilinin ilişkiler üzerindeki etkisinin neler olabileceği noktasında konuşmak istedim. Devamı da gelecek merak etmeyin. O kadar güzel taktiklerim var ki! Ama sırayla konuşacağız. Bir sonraki buluşmamıza kadar kendinize iyi bakın lütfen. Sizlerden güzel haberler almak istiyorum. Sevgimle kalım canlarım…
