Bu bir zıtlıklar manzumesi. İyinin içindeki kötünün, vicdanın karşısındaki vicdansızlığın, sevginin karşısındaki nefretin, sessizliğin karşısındaki haykırışın ve tüm bu karşıtlıkların ötesinde her zıttın kendi içinde birbirini tamamlamasının hikayesi. Sessiz Haykırış, modern çağın insanına fırtınalarında vefalı bir yol arkadaşı olmaya aday.
Yazar Onur Soğum bu ilk kitabında, asıl sevginin insanın kendi içindeki sevgiyi bulma yolculuğu olduğunu anlatırken, bu yolda acı çekmeden de sevgiye varılamayacağını sarsıcı bir dille anlatıyor. Sessiz Haykırış, yaşadığımız çağda ayakta kalabilmek adına tek kalesi olan insani duygulara sarılmış olanların insanlık adına hepimizi empatiye çağıran manifestosu.
“Sessiz Haykırış” arka kapak yazısı:
Kalem benim kalemim olsa da eser sizin eseriniz. Türevlerinin aksine hiçbir kurgu ya da yaşantıya yer verilmedi bu kitapta. Parmak izi misali acıların da kişiye özel olduğuna inananlardanım ben. Kaybedişler, ihanetler, vefasızlıklar da bu izler gibidir. Okurken “Acaba yazarla bir yerden tanışıyor muyuz?” diyeceğiniz, ömrünüzün arka penceresinden anlatır gibi bir içtenlikle size sunulan bir yürek var elinizde. İster bir roman deyin türüne isterseniz de bir yürek otobiyografisi.
Yazar Onur Soğum bu ilk kitabında, asıl sevginin insanın kendi içindeki sevgiyi bulma yolculuğu olduğunu anlatırken, bu yolda acı çekmeden de sevgiye varılamayacağını sarsıcı bir dille anlatıyor. Sessiz Haykırış, yaşadığımız çağda ayakta kalabilmek adına tek kalesi olan insani duygulara sarılmış olanların insanlık adına hepimizi empatiye çağıran manifestosu.