Kadriye Örgen
Kozmetik ve güzellik sektörü, araştırma şirketi Nielssen’e göre 10 yıldır yükselen sektörlerin içinde yer alıyor. Kozmetik sektörünün son yıllarda hızla büyümesinin nedenleri araştırıldığında; devletler tarafından kozmetik ithalatı ve ihracatının desteklenmesi, teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan sosyal ağların ürün pazarlamadaki başarısı, e-ticaretin gelişmesi, kozmetiklerin tüketicilerin ürün satın alma potansiyeli üzerindeki duygusal etkileri gibi faktörler öne çıkıyor.
“Pazar Türkiye’de her yıl yüzde 10 büyümektedir”
Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürlüğü’nün Kozmetik Sektörü Raporuna göre, Türkiye’deki ekonomik gelişmeye bağlı olarak, kozmetik ve kişisel bakım ürünleri pazarı her yıl ortalama yüzde 10 büyümektedir. Pazarda dünya pazarıyla paralellik gösterir şekilde doğal kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin payının yüzde 5 civarında olduğu tahmin edilmektedir ve Türkiye’de pazarlanan ürünlerin sadece yüzde 10’unu Türkiye menşeli ürünler oluşturmaktadır. Bununla beraber Türkiye’nin kozmetik maddeleri ithalatı, 2018 yılında 1,1 milyar ABD Doları (yaklaşık 7 buçuk milyar TL) iken, 2019 yılında yerli üretimdeki artışla beraber yüzde 10,3 oranında azalma meydana gelmiştir. 2019 yılında Türkiye’nin kozmetik ürünleri ithalatında en fazla payı alan ülke yüzde 14,8 pay ile Almanya ve sırasıyla yüzde 14,2’lik payla Fransa ile yüzde 11,6’lık payla İrlanda olarak kaydedildi.
“Sosyal ağlar, kullanıcının satın alma yolculuğunun önemli bir parçası”
Commencis’in Dijital Odağında Güzellik: Kozmetik Sektörüne Bakış Raporunda verilen bilgilere göre ünlü kozmetik markaları, sosyal medya platformlarını ve sosyal medya ünlüleri olan “Influencerlar”ı pazarlama aracı olarak son zamanlarda sıklıkla kullanmaktadır. “Influencer”lar ve “AR filtreleri”yle zenginleşen sosyal ağlar, kullanıcının satın alma yolculuğunun önemli bir parçası. Raporda yer alan verilere göre, bir kullanıcı bir ruj denemek için en az 80 saniyesini artırılmış̧ gerçeklikle desteklenmiş platformlarda geçiriyor. Kozmetik otomatları ise kullanıcıların fiziksel satın alma sürecini hızlandırıyor. Raporda kozmetik otomatlarının en başarılı örneklerinden biri olan “Vengo”ya da yer veriliyor. Rapora göre “Vengo”, binden fazla yerde ayda 25 milyon tüketiciye ulaşıyor.
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Aslı Yapar Gönenç konuyla bağlantılı olarak, küresel markaların tüketiciler üzerinde daha etkili olan küresel reklam alma olanağına sahip olduğunu belirtirken, teknolojinin gelişmesi ve buna bağlı olarak yeni medya ortamlarının hızla gelişmesinin küreselleşmeyi daha da yaygınlaştırdığını ve bu durumda elbette kozmetik sektörünün de bundan fazlasıyla yararlandığını vurguladı.
“Pandemi döneminde kozmetik alışverişine E-Ticaret ile devam”
Commencis’in Dijital Odağında Güzellik: Kozmetik Sektörüne Bakış Raporunda yer alan bilgilere göre; ünlü kozmetik markası Sephora’nın, online satışlarının 2020’nin ortasında yüzde 30 arttığı belirtilirken, online başarısını arttırılmış gerçekliklerle de destekleyen Amazon ise güzellik kategorisinde geçtiğimiz yıllarda yüzde 192’lik bir büyüme gösterdiği yine raporda belirtiliyor.
Pandemi döneminde birçok sektör ekonomik olarak olumsuz etkilendi fakat Commencis’in raporuna göre ünlü kozmetik markalarının online satışlar sayesinde ekonomik olarak olumsuz etkilendiği söylenemez. Konuyla ilgili İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Aslı Yapar Gönenç, kozmetik sektörünün uluslararası bir sektör olduğu için küresel sermayenin himayesinde olabileceğini ifade ederken, bugün bakıldığında tüm kozmetik ürünlerinin küresel birer marka olduğunun görülebileceğini ve böyle olunca da elbette ekonomik krizlere dayanmalarının mümkün olabileceğini aktardı.
“Kozmetik ürünlerinin tüketiciler üzerindeki etkisi”
Fransa Parfüm ve Kozmetik Federasyonu FEBEA’nın tüketicilerin bakış açılarına yer veren çalışmasına göre katılımcılardan yüzde 60’ı kozmetikleri özgüven ve ruh halini iyileştirmek için satın aldıklarını söylerken yüzde 40’lık bir kesim ise kozmetiklerin aile ve meslek yaşamlarını olumlu yönde etkilediğini söylüyor.
Alman Kozmetik, Makyaj, Parfümeri ve Deterjan Derneği IKW tarafından yapılan çalışmada verilen bilgilere göre ise ergenlik çağındaki, genç ve yetişkin bireylerin yüzde 85’inin yaşamlarında güzellik ve bakımın çok önemli olduğunu vurgularken, kullanıcıların yüzde 73’ü kişisel bakım ürünleri kullandıklarında kendilerini daha güvende, yüzde 63’ü ise kendilerini daha çekici hissettiklerini belirtiyorlar.