Röportaj: Olcay Bağır
Genç ve başarılı şarkıcı Egemen Akkol ile hayatına ve müziğine dair samimi bir sohbet gerçekleştirdik…
Geçen yıl içerisinde üçüncü projen Ölmek İstedim yayınlandı. Oluşum hikayesinden bahsedebilir misin?
Şarkıyı kapanma döneminin bir gecesinde oturup yazdım. Zaten bütün enerjisini konserlerden ve seyirciden alan biz müzisyenler için halihazırda pandemi gibi psikolojiyi oldukça yıpratan bir durum içinde olmamım yanı sıra, benim için kişisel olarak da zor diyebileceğim bir dönemdi. Bundan beslenip, Ölmek İstedim’i kendimin yara bandı yaptım. Şarkıyı yazdıkça, modumun ve psikolojimin iyileştiğini hissettim, unuttuğum bazı şeyleri hatırladım ve bundan dolayı çok büyük bir heyecanla şarkıyı son haline kavuşturmayı ve dinleyicilerle buluşturmayı arzuladım. Şarkıyı bir akustik gitarla yazdım, fakat kafamda çaldığı versiyonu şu an yayınlanan halinin neredeyse bire bir aynısıydı. Şarkının düzenlemesini yapan ve kafamdaki müziği gerçeğe dönüştüren Sezer Dinç’le kayıt sürecimiz zorlayıcı fakat çok keyifli geçti. Zorlayıcı olmasının sebebi ikimizin de içine sinen ve severek dinleyebileceği bir şarkı ortaya çıkartmak istemesiydi, çünkü Sezer de rock müziği seven ve müzikal bakış açısına oldukça güvendiğim biri. Ortaya çıkan sonuç bizi memnun etti açıkçası, şu ana kadar gelen tepkilerden anladığım kadarıyla insanlar da bizimle aynı fikirde.
Şarkıların sana ait olduğunu görüyoruz. Hem yorumcu hem de besteci olarak mı devam edeceksin yoksa başka birilerinden de beste almayı düşünüyor musun?
Şu ana kadar çıkan ve kısa vadede çıkması beklenen şarkılarımın tümünü kendim yazdım. Bunun sebebi aslında çok katı prensiplerimin olmasından ziyade, daha bu sene şarkılarını yayınlamaya başlayan biri olarak dinleyicilerimin ilk aşamada beni kendi şarkılarımla tanımalarını ve sevmelerini istemem. Benim düşünceme ve hissiyatıma göre, kendi şarkılarınızla bir dinleyiciye dokunduğunuzda o bağın kuvveti daha sağlam oluyor, çünkü dinleyicinin sizinle temas noktaları çoğalıyor. Benim bu işi yapmamın en büyük sebebi yalnızca şarkı üretmek ve paylaşmak değil, konser verebilmek ve dinleyiciyle olabilecek en yüksek seviyede etkileşime geçebilmek, bu sebeple de şu an yolculuğa kendi şarkılarımla devam ediyorum. Fakat bunu uzun vadede kendime bir kural olarak koymuyorum, zaten hali hazırda sürekli bir üretim halindeyim fakat kendime çok yakışacağını düşündüğüm bir şarkı olursa değerlendirebilirim.
“Küçük yaşlardan beri müzikle uğraşıyorum”
Ölmek İstedim’in klibi de şarkının ruhunu yansıtıyor. Klipten de bahsedebilir miyiz?
Klipte Berke Kapotoğlu ile birlikte şarkının hissiyatını, yalnızlığını, hafif sarkastik ve çatışmalı durumunu yansıtmaya çalıştık. Şarkının enerjisini doğru iletebilmesi ve klibe dinamizm katması adına görsel efektlerden yardım aldık. Hem iç hem dış çekimlerle birlikte klip yaklaşık bir gün sürdü.
Müzik sektörüne ne zaman giriş yaptın? Kimin vesilesiyle oldu bu?
Aslında çok küçük yaşlardan beri müzikle uğraşıyorum, sahne deneyimlerime ise lisede kurduğum gruplarla başladım. Devamında üniversitede de farklı gruplar ve oluşumlarla birlikte birçok festival ve etkinlikte konserlerde yer aldım. Profesyonel anlamda müzik sektörüne girişim yaklaşık 4 sene önce Edis ekibine katıldığım zaman başladı.
Edis ile vokalistlik yolculuğuna da bir yandan devam ediyorsun. Sana kattığı şeyler neler oldu?
Hem müzikal hem de sektörel tecrübe anlamında bu ekibin bana inanılmaz katkısı oldu ve olmaya devam ediyor. Edis, şu an Türkiye’nin en büyük starlarından bir tanesi, ondan özellikle sahneyle alakalı çok şey öğreniyorum ve kendimi bu konuda oldukça şanslı hissediyorum. Bu kadar büyük prodüksiyonların içinde var olmak, Türkiye’nin en büyük sahnelerinde binlerce kişiye konserler verebilmek ve seyirciyle etkileşime geçebilmek bana bu yolu neden seçtiğimi her konserde hatırlatıyor.
“Deri ceketlerin de yeri ayrıdır”
Stilini sen mi yapıyorsun?
Evet, çoğunlukla ben yapıyorum. Fakat çekim yapılacağı durumlarda destek aldığım zamanlar oluyor.
Dolabının olmazsa olmazı nedir?
Sanırım siyah hoodie’ler beni en rahat hissettiren kıyafetlerim, kombin olarak da çok kolay uyum sağladığı için özellikle acelem olduğu zamanlarda ilk aklıma gelen o oluyor. Deri ceketlerin de yeri ayrıdır ama.
Modayı takip ediyor musun?
Elimden geldiği kadar takip etmeye çalışıyorum fakat günlük hayatta aşırı derecede dikkat edebildiğim bir konu olmuyor. Oturttuğum belli bir stilim var, fakat entegre edebileceğim yenilikleri denemeyi seviyorum.
…Kısa Kısa…
En sevdiğin kıyafet: Deri ceketim
En sevdiğin özelliğin: Dürüst olmam
En güldüğün şey: Durum komedisi
En mutlu olduğun an: Sahnede olduğum an
En sevdiğin müzik tarsi: Hard rock