Uzun yıllar önce bir yogi olarak yaşamaya başlayan yazar Çetin Çetintaş, son kitabı “Duyguların Efendisi”nde, bir etki-tepki şeklinde duyguları yaşamak yerine onların hangi ihtiyaç neticesinde ortaya çıktığını keşfederek, bu duyguları dünya üzerindeki elementlerin yardımıyla kontrol altına almayı ve yaşam kalitemizi yükseltmeyi hedefliyor.
Çetin Çetintaş, İstanbul Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nü bitirdikten sonra, biyolojiye duyduğu merakın kaynağı da olan yaratılışı ve varoluşu bilimsel veriler ışığı altında incelemek için bir yola girmiş. Bu yol onun Uzakdoğu’daki birçok ülkedeki manastırlarda yoga ve meditasyon üzerine uzun yıllar çalışmasını sağlamış. Bu çalışmaların ardından Çetintaş bir yogi olarak brahmaçarya yaşamına geçerek hayatını toptan değiştirmiş. YogoKioo Okulları, YogaKioo Yayınları, YogoKioo Dergi ve Kioo Retreat Center’ın kurucusu olan Çetin Çetintaş, şimdiye kadarki çalışmalarını içeren dokuz kitap yayımlamış. Çetintaş, şimdi de Destek Yayınları etiketiyle çıkan “Duyguların Efendisi” kitabıyla okurlarının karşısında. Kitap, iç dünyamızdan haber getiren birer “ulak” olan ve bir etki-tepki şeklinde ortaya çıkarak hayatımıza yön veren, karakterimizi oluşturan duyguları yaşamak yerine onların hangi ihtiyaç neticesinde ortaya çıktığını keşfederek, bu duyguları dünya üzerindeki elementlerin yardımıyla kontrol altına almayı ve yaşam kalitemizi yükseltmeyi hedefliyor.
Kitabına ateşin duygular üzerinde etkisiyle başlayan Çetin Çetintaş, ateş duygularını nasıl iyiye yönlendirebileceğimize dair fikirler ve çalışmalar öne sürerken, Kapalabhati Kriya, Bhastrika Pranayama, Agni Ha Panayama, Şitali gibi çalışma yöntemlerinden faydalanıyor. Kıskançlık, umutsuzluk, korku ve güvensizlik, değersizlik, maddeyle olan ilişkinin değersizleşmesi gibi toprakla ilgili duyguları ele alırken ise Anda Pranayama, Temel Yogi Nefesi, Nefesi İçeride Tutma, Kaplumbağa Arketipiyle Çalışma ve Zihni Gözlemleme Meditasyonu’nu devreye sokuyor. Her biri birer hava duygusu olan hoşgörü, memnuniyet ve memnuniyetsizlik, sabır, hoşlanmak, öz değer, minnettarlığı ise Boğaz Kilidi, Köprü Nefesi, Ujjayi Prinayama, Nefesi Dışarıda Tutma, Timsah Arketipiyle Çalışma biçimleriyle yönlendirmenin yollarını gösteriyor. Çetintaş, pişmanlık, acı, zevk, şehvet, çaresizlik gibi suya ait olan duyguları sağaltmak için ise Aadi Pranayama, Urmi Pranayama, Setu Kriya, Kirpi Arketipiyle çalışılmasını salık veriyor.
“Hayatın dizginleri senin özgün iradenin ellerinde olmadığı sürece pek çok eylemini aslında kendin istediğin için değil, sadece yapmış olduğun için öylesine yapıyorsun. Yani kerhen… Bu yüzden hayatına ilgili “Keşke şunu yapmasaydım, keşke bunu yapmasaydım, bunu yaptım da ne oldu, ben bunu niye yaptım? gibi sayısız serzeniş dolu cümle kuruyorsun. Çünkü hayatında bir sürü şey öylesine oldu, sen istediğin için olmadı. İçinden öyle geldi. Çünkü edindiğin bilgiler, toplumun sana dayattıkları ve çocukluğundan beri öğrenegeldiğin bilgilerle şekilleniyor kararların. Zannettiğin gibi kalbinden gelen bir ses olmuyor, kalbinin sesiyle hareket etmiyorsun. Pratik yaptıkça, kendine yaklaştıkça hayatındaki birçok şeyi aslında isteyerek yapmadığını fark edeceksin. Pek çok şeyi sadece yapmışsın, peki buna kim karar vermiş, bir fikrin yok,” diyen Çetin Çetintaş, “Duyguların Efendisi” kitabında, tüm bu anlattıklarını tersine çevirerek dizginleri ele alma vaktinin geldiğinin işaret fişeğini ateşliyor.
Çağdaş Bakır