Röportaj: Olcay Bağır
Son dönemin, sesi ve güzelliğiyle öne çıkan şarkıcılarından Dila Kalafatoğlu ile hayatına ve müziğine dair samimi bir sohbet gerçekleştirdik…
Ne Yani projenle yine iddialı bir işe imza attın. Projenin oluşum hikayesinden, kimlerle çalıştığından, nasıl bir çalışma süreci geçirdiğinden bahseder misin?
Ne Yani çok severek yaptığım bir iş oldu. Aranjesinden klibine kadar her şey için içim çok rahat. Berk Kirtiş düzenlemesini yaptı ve Mustafa Özen yönetmenliğinde şarkıyı kliplendirdik. Tam bir isyan şarkısı. Samimiyetsizlere, yalancılara, söz verip tutmayanlara bu şarkı benden gelsin…
Birçok değerli sanatçıya vokalistlik yaparak geçmis sahne hayatının dolu dolu olduğunu biliyoruz. Bize ve okuyucularımıza bu deneyimlerini paylaşabilir misin? Ne zaman ilk sahneye çıktın ve hangi sanatcçılarla çalıştın?
2012 yılından 2016’ya kadar vokalistlik yaptım. Kutsi, Zeynep Dizdar, Emir gibi isimlere sahnede, birçok farklı isme de stüdyoda stüdyo vokalistliği alanında destek verdim. Aslında 2012-2017 yılları arasında duyduğunuz çoğu şarkıda benim vokallerim var. Sesi olmayan, mankenlikten şarkıcılığa geçmiş şarkıcı adaylarının çoğu şarkısını bana okutmuşlardı o zamanlar 🙂
“Benim için konfor ilk sırada gelmiyor”
Sahne deneyimin ile birçok yeni çıkan kişiye kıyasla fazlasıyla deneyimlisin. Yeni nesle bir öneride bulunmak istesen bu ne olurdu?
Akademik eğitim çok önemli ve okudukları bölüm illa mezun olduklarında yapacakları meslek olmayabilir. Yeterki siz okuyun ve içgüdüsel olarak olmak istediğiniz yere hizmet etsin bu okuduğunuz bölüm. Planları sonra yaparsınız. Zaten bütün bir ömrünüz plan ve strateji kurmakla geçecek. O yüzden en başından kalben bağlı olduğunuz, keyif aldığınız iş üzerinde düşünün.
32 ülke gezdiğini de biliyoruz. Nerelere gittin? Gezdiğin yerlerde yaşadığın ve unutamadığın farklı bir olay oldu mu?
Tüm Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nin bir kısmı ve Rusya’nın bir kısmı 🙂 Benim için konfor ilk sırada gelmiyor. Bu sebeple saatlerce tren yolculuğu yapabiliyorum ve hostelde kalabiliyorum. Uluslararası aplikasyonlar var. Bu noktada dijital dünyaya hayran olmamak elde değil çünkü bu uygulamalarla gittiğin ülkede seninle buluşup kültürlerini paylaşıyorlar ve o dilde bilgi alış verişi yapıyorsun. En önemlisi de bağımsızlık duygusunu sonuna kadar yaşıyorsun. Hiç kötü bir olay yaşamadım. Sadece Napoli’de pazarda telefonumu çaldılar, çaldıklarından şüphelendiğim adamlara gidip İtalyanca ağladım ve Napoli tarihinde görülmeyecek bir durum olarak bana telefonu geri verdiler.
Tiyatro geçmişinin de olduğunu öğrendik. Bu deneyiminden de bahsedebilir misin?
Levent Kırca – Oya Başar tiyatrosunda, 3 sene Sefiller Müzikali’nde oynadım. Altan Gördüm’ün okulundan mezunum. Tiyatro çok özel bir sanat dalı hepsinden ayrı tutuyorum onu.
Hem oyunculuk hem şarkıcılık derken sanatın her dalında bir eğitimin var. Sana neler kattı bu eğitimler?
Aldığım hiçbir eğitim boşa gitmedi. Hayat öyle bir şekilde plan yapıyor ki temeli sağlam tuttuğunuzda illa ki ileride bir faydasını görüyorsunuz. Buradan tüm kızlara seslenmek istiyorum. Kendinizi bol bol geliştirin. Hangi kurs olursa devlet destekli ücretli, ücretsiz ne varsa gidin kendinize bolca deneyimler katın.
“Bizde yapılınca biraz komik kaçıyor”
Bale geçmişin ve dans yeteneğin de var. Seni bir dans performansı ile görebilecek miyiz?
Evet, çok istiyorum kendi şarkımla ilgili performanslarımda, dansçı arkadaşlarla dans etmeyi büyük bir sahnede, büyük prodüksiyonlu bir işte. Biz MTV çocuklarıyız . Bu ödül törenleriyle büyüdük. Ama bizde yapılınca biraz komik kaçıyor. Maliyeti düşürmeye çalışınca prodüksyonlar kötü görünüyor. Umarım bir gün sahneyi dolduracak sayıda dansçı dostlarla birlikte prodüksyonlu bir show hazırlarım.
Kornonu satıp klip çektiğini biliyoruz. Bize bu sürecten bahseder misin? Enstrümanını satmak zor olmadı mı senin için?
Bir karar vermem gerekiyordu ilk şarkım olacaktı. 2017 yılı. Prodüktörüm ilk şarkım oldugu icin ancak klibi karşılayacak bir rakam verdi. Ama gelin görün ki klip, pr, şarkı, aranjman derken bizim işler biraz masraflı 🙂 Bu sebeple hepsini karşılamak adına kornomu satıp kendi işime yatırım yaptım.
Stiline de önem verdiğini görüyoruz. Gardırobunda olmazsa olmaz kıyafetin nedir?
Beyaz gömlek, kareli etek ve black mini dress :))
Sahnede görsellik önemli. En önem verdiğin olmazsa olmazın nedir ?
Bobby brown red carpet rujum ve genelde saç aksesuvarlarım.