Listemizde farklı türlerden kitaplar var. Kitap tavsiye etmek riskli bir iş farkındayız! Kitaplığınızda mutlaka olmasını isteyeceğiniz bazı kitapları derledik. İşte “bu hafta hangi kitapları okusak?” sorusunun yanıtı…
Türk Sanatında Hayvan Sembolizmi / Yaşar Çoruhlu
Türk sanat tarihinde, çeşitli sanat eserlerine yansıyan Anka, Sîmurg, Garuda, ejderha gibi efsanevi; kurt, arslan, kaplan, ayı, yılan gibi yırtıcı ve at, deve, kedi, köpek gibi ehlileştirilmiş hayvanlara dair tasvirlerin sembolizmi üzerine alanında ilk ve tek araştırma olma özelliğini koruyan Türk Sanatında Hayvan Sembolizmi, konusunun kapsamını kozmolojik, mitolojik, astrolojik, dinî ve edebî kaynaklara, eski metinlere, yazıtlara inerek derinleştiren ve ilk defa elinizdeki Ötüken baskısında ilave edilen ikinci cildin de neşriyle, Proto-Türk devrinden MS 14. yüzyıla kadar, tasvir sanatlarımızın önemli bir başlığına dair hacimli ve öncü bir başvuru eseri olmuştur. Eser, içerdiği 200’ün üzerinde çizim ve 400 civarında renkli resimle ele aldığı konuyu görsel açıdan da tamamlayan bir el kitabı olmasının haricinde, çağdaş resim sanatımıza da ilham verecek bir corpus olarak temayüz etmektedir. İslâm Öncesi Türk Sanatı, İslâmi Dönemde Asya Türk Sanatı, Türk Mitolojisi, Orta Asya Türk Resim Sanatı, Türk Sanatında İkonografi gibi başlıklarda uzun yıllar dersler veren ve bu konularda bugün pek çok baskı yapmış temel kitapları kaleme alan Prof. Dr. Yaşar Çoruhlu’nun 30 yılı aşkın çalışmalarının, bilgi ve birikiminin yansıdığı Türk Sanatında Hayvan Sembolizmi’ni, sanat tarihi literatürümüze mühim bir katkı olmak üzere layık olduğu baskı kalitesiyle okuyucularımıza ulaştırmakla kıvanıyoruz.
Biz Beraber Geçtik Bu Yolu / Cengiz Dağcı
“Benim hayatım bir roman değil mi?” dedi içinden. İlk romanını yazmış bir yazarın romanıyla kıyaslardı bazan hayatını. “Benim hayatım, benim ilk romanımdır,” diye düşündü İzmail Tavlı. Ve güldü. Sonra yüzü ciddî tavrını takındı. “İlk ve son romanım,” dedi içinden ve ayağa kalktı. Korkunç Yıllar, Yurdunu Kaybeden Adam ve Onlar da İnsandı romanlarıyla Türk edebiyatında müstesna bir yer edinen Cengiz Dağcı, Biz Beraber Geçtik Bu Yolu romanında da yine kendi hayatından derin izler taşıyan sahnelerle okuyucunun karşısına çıkıyor. Hayatının sonbaharındaki İzmail Tavlı, hasta yatağında yatan hayat arkadaşı Ramila’yı izlerken hafızası onu savaşlara, sürgünlere, hastalıklara ve ölümlere, belki son kez ama ilk günkü gerçekliğiyle tekrar sürüklüyor. Vatanından sürgün edilmiş yaşlı bir adam, geri dönüp baktığında cepheden kamplara, bir yabancı ülkeden bir diğerine sürülürken, yaşadığı acılarla birlikte Ramila’yı nasıl vatanı bildiğini hatırlıyor. Her şeyiyle yabancı bir yerde, yalnızca Ramila’nın varlığıyla ayakta kalan ve yalnızca onun yanındayken duyduğu huzur duygusuna veda etmeye hazırlanan yaşlı İzmail’in aklından geçenler, ona göre çok daha geniş imkânlara sahip olan biz, günümüz insanlarına aşkın ve aşka sadakatin insan hayatı için ne kadar önemli olduğunu gösteriyor.
Ayın Uysal Işığı / Hatice Bilen Buğra
“Bu toplumda bir kadının yeri de durumu da ne olursa olsun ‘koca’ denilen bir gardiyana bağlı kaderi; şuradan şuraya adım atması ancak onunla mümkün. Erkekler karılarından korktukları, kadınlar da evlilikleri için tehlike oluşturduğumu sanıp aralarına almıyorlar beni. Ne bir yemeğe gidebiliyorum onlarla, ne bir eğlenceye. Gitsem bile hep uzak tutuluyorum, kimseler yanıma sokulamıyor. Tedirgin bir rüzgâr içimi kurutuyor, sevgisizlikten donuyorum.”
Ayın Uysal Işığı Hatice Bilen Buğra’nın kadınların sorunlarını ele aldığı ikinci hikâye kitabı. Kadını ezen, hor gören, yok sayan dünyaya karşı bir isyan çığlığı Ayın Uysal Işığı. Hatice Bilen Buğra’nın kaleminden hayat gailesine karşı savaşan, kabuğunu kırmaya çalışan kadınların hikâyesini okuyacaksınız.