All Magazine
No Result
View All Result
  • Magazin
  • Moda
  • Life Style
  • Güzellik
  • Alışveriş
  • Kültür-Sanat
  • Astroloji
  • Röportaj
  • Sinema
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Dizi/TV
All Magazine
  • Magazin
  • Moda
  • Life Style
  • Güzellik
  • Alışveriş
  • Kültür-Sanat
  • Astroloji
  • Röportaj
  • Sinema
  • Sağlık
  • Teknoloji
  • Dizi/TV
All Magazine
No Result
View All Result
Home Kültür-Sanat

Bir şarkının anatomisi: Yalnızlar garı

Bu coğrafyanın irfan kültürünü popüler müziğe bazen çaktırmadan, incecik bir üslup ve yüksek bir şairlikle bazen de bile isteye açık ederek aktaran Mazhar Alanson’da kafiyeler asla ‘Kafiye olsun diye değil’di!

Bir şarkının anatomisi: Yalnızlar garı
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Göksan Göktaş / DÖNENCE

Gergin, yoldan çıkmış, her an hayatın görünmeyen duvarlarına itinayla toslamaya meyyal, cızırtısı bol bir gitar ezgisi; kararını, menzilini arayan bir cümle gibi “nokta”sını özlüyor… Siz deyin “Rock”, biz diyelim “sert” bir hüzün! Ama bir ruhani sallanışa, bir içsel dansa meyilli, ezgisini sezgiden alan bir hüzün… Bu bir kaybolmuş besbelli, bu bir arayış… Bir vakit “huzur”un serin sularında hafiften ıslanmış fakat aniden kaybetmişlere özgü bir huzursuzluğu, bir kaybedişi söylüyor gitar…

Bekliyoruz… Bir şeyler söylenecek, dünya kelamıyla da… Bol nikotin takviyeli, kalender bir kayıtsızlık giyinmiş, sanki zamanın bir yerinde çok yükseklerde bir sırra “mazhar” olmuş da pek azını bizimle paylaşmaya niyet etmiş bir ses, başlıyor derdini dökmeye: “Sensizliği bitmedi gecelerimizin/Farkına varamadım rütbelerimizin”… MFÖ‘nün fikir adamı, Mazhar Alanson‘un anlam dünyasında, “Yalnızlar Garı“ndayız artık! Şiirle yakın akraba bir “şarkı yazarı”nın ruh evinin misafiriyiz. Şöyle bir farkına varalım manevi rütbelerimizin!  Ve devam etsin Alanson: “Dervişler devran ederken gecelerde / Ben toy bir mehtap/kelimeler birer varsayım / Ana yalnızlar garındayım”.

Damağında “Devran” tadıyla devrandan ayrı düşmüş bir zamane dervişinin, bir arayış ustasının gurbeti tam da burası, “yalnızlar garı” değil midir!

Medar-ı maişetle-iç nizam arasında bir ölçü, bir türkü tutturma gayretiyle devam ediyor sözü saza katık etmeye: “Evden sokağa zorlanmış kızgınlıklarım/De hele kurbanım/Ne olacak halım/Çocuklarım karım, kağıt kalem gitarım için/onca çileye dayandım ana, yalnızlar garındayım/Ana yalnızlar garındayım”.

Orta yaşın tanıdık çıkmaz sokaklarının birinden bildiriyor, “bir çıkış” arıyor sonlarına doğru şarkı sanki… Her mutlak yalnızın ilk ve son sığınağı olan “Ana”ya, dingin bir imdat çığlığı yolluyor gitar, makamlar arasında gezinen bir “kırık” soloyla… Gerisi yalan ağlar çünkü, “Alanson” da biliyor!

“Sensizliği bitmedi gecelerimizin/Farkına varamadım aile çay bahçelerinin/Radyasyon bulutları geçti gecelerden/Ben toy bir mehtap/Kelimeler birer varsayım/Ana yalnızlar garındayım.”

‘Yalnızlar Garı’, bir MFÖ klasiği… Mazhar Alanson imzalı… O ki, bu toprakların, bu coğrafyanın irfan geleneğini, tasavvuf kültürünü bazen çaktırmadan, bazen bizzat açık ederek popüler müziğe, popüler kültüre ince ince zerk etmiş bir zamane dervişi! Onun sözlerinde, hamurunun muhtevasında yüzde yüz bu toprakların ‘arayış’ kültüründen, hani o meşhur ve havalı tabirle ‘içsel yolculuk’ imkanlarından tavsiyeler, örnekler var anlayana, arayana! Bizzat kendisi söylemişti bu şarkı için şu sözleri bir söyleşimizde: “Şiirdir, bir sanat şarkısıdır aslında. İçinde tasavvuf da, hayat gailesi de, insanın hayatta yaşayabileceği ikilemler, aşılması gereken zorluklar da vardır…”

Elektronik devinden yeni şarkılar

Elektronik müzik sahnesinin öncülerinden Alman DJ Paul Kalkbrenner, 2018 tarihli Parts of Life albümünden yedi yıl sonra, kariyerinin en yalın, organik ve kişisel çalışması olan yeni albümü The Essence ile geri döndü!

“Şarkıların birçoğu, albüm çıkarmayı hiç planlamadığım bir dönemde yazıldı” diyor. Kalkbrenner. “Aslında albüm yapmayı bırakmıştım ama her şeyi birbirine bağlayan, bütünlükçü bir çalışmanın ne kadar güzel bir şey olduğunu yeniden fark ettim.” Bu bağ bir konsepte değil, adeta bir tavra dayalı bir bağlantı. The Essence büyük jestlerden kaçınıyor, bunun yerine dinleyiciye müzikal titizlik ve daha önce hiç yayınlanmamış eski kayıtlar sunuyor. “Bu albümdeki bazı eserleri bugün asla üretmezdim, çünkü çok filtresizler. Amatam da bu yüzden güçlüler.”

Albümün ilk habercisi, geçtiğimiz Temmuz ayında yayınlanan “NINETY-TWO”, 130 BPM’lik temposu, hipnotize edici groove’u ve kolektif rave belleğinden çekilmiş vokal sample’larıyla 2025 yaz aylarında festival setlerinin favorilerinden biri haline geldi. Ardından Ağustos ayındagelen ikinci single “QUE CE SOIT CLAIR”, Kalkbrenner’in uzun yıllardır dostu olan Stromae ile gerçekleştirdiği güçlü bir iş birliği. Şarkı, “Açık olalım” anlamına gelen başlığıyla, sınır tanımayan bir aşkı anlatıyor.

Albümün müzikal atmosferi hem çeşitlilik hem de bütünlük taşıyor. ‘DREAMING ON’ 80’ler havasında, sabit bir bas hattı üzerinde akıp giderken; ‘DER SCHLÖRHEINZ’ ham ve doğrudan enerjisiyle dikkat çekiyor; ‘CRONITIS BOY’ ise bulutların arasından sızan ışık gibi yumuşak yaylılarla parlıyor. Paul Kalkbrenner bu albümle geçmişiyle bugününü birleştiriyor; nostaljiye kapılmadan, özüne dönen bir elektronik müzik anlatısı kuruyor.

1977 doğumlu sanatçı, 90’ların rave kuşağında büyüdü. DJ’lik yerine her zaman canlı performansları tercih etti. Berlin Calling filmi ve ikonik single’ı Sky & Sand ile kült statüsüne yükseldi. Bugüne kadar sekiz stüdyo albümü yayımlayan, Tomorrowland gibi dev festivallerde sahne alan Kalkbrenner, 400.000 kişilik Berlin Duvarı kutlamasında Alman hükümetinin davetiyle performans sergilemişti. “The Essence”, Paul Kalkbrenner’in tüm kariyerinde ulaştığı en saf, en derin nokta.

BASE Kasım ayında Istanbul B Blok’ta

Türkiye’nin dört bir yanından yeni mezun sanatçıların yapıtlarını aynı çatı altında sanatseverlerle buluşturan BASE’in 9. edisyonu 26-30 Kasım 2025 tarihleri arasında Trendyol Sanat ana sponsorluğunda, Bilgili Holding ana mekan sponsorluğunda ve Bilgili Sanat işbirliğiyle The Ritz-Carlton Residences, Istanbul B Blok’ta gerçekleşecek. 36 şehir, 43 üniversiteden yeni mezun 156 sanatçıyı sanatseverlerle buluşturacak olan BASE 2025’te resim, fotoğraf, seramik, cam, heykel, video, yeni medya, grafik tasarım, geleneksel Türk Sanatları gibi farklı disiplinlerde üretilmiş yaklaşık 200 eser yer alacak.

Yeni mezun sanatçıların yaratıcılıklarını ve üretme motivasyonlarını desteklemek, onların sanat profesyonelleri ve sanat izleyicileri ile diyaloglarını geliştirmek misyonuyla 9 yıldır düzenlenen BASE, bu yıl 2025 mezunu olan sanatçıların eserlerini 26-30 Kasım tarihleri arasında sanatseverlerle buluşturacak.  Bilgili Sanat iş birliği ve The Ritz-Carlton Residences ev sahipliğinde, Trendyol Sanat ana sponsorluğunda; Jumbo, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi (KTSM) ve TEB Özel Bankacılık co-sponsorluğunda bu yıl dokuzuncusu gerçekleşecek olan BASE, her yıl olduğu gibi bu yıl da yeni nesil sanatçıların dünyaya ve sanata bakış açılarını gözler önüne serecek.

Screenshot

Her yıl sanat dünyasından değerli isimlerin yer aldığı çok sesli bir seçici kurula sahip olan BASE’in 2025 yılı başvurularını; Ani Çelik Arevyan, Canan Dağdelen, Canan Tolon, Derya Yücel, Ebru Yetişkin, Eda Kehale Argün, Ferda Dedeoğlu, Gürbüz Doğan Ekşioğlu, Guido Casaretto, İnci Furni, İrfan  Önürmen, İsmet Doğan, M. Wenda Koyuncu, Necmi Sönmez, Pınar Öğrenci ve Selim Bilen değerlendirdi.

BASE’in küratörü Derya Yücel, bu yıl BASE’in çerçevesini çizerken Sınırlar/Olasılıklara dikkat çekiyor. Sanat, tarih boyunca sınırlar üzerine düşünmenin, onları sorgulamanın ve aşmanın en güçlü yollarından biri olmuştur. Sınırlar, yalnızca coğrafi ya da politik değil; aynı zamanda ontolojik, kültürel, toplumsal ve kişisel deneyimlere içkindir. İnsan ile insan olmayan, birey ile toplum, doğa ile kent, beden ile bilinç, hakikat ile hayal, ben ile öteki, görünür ile görünmez arasındaki çizgiler hem belirleyici hem de geçirgendir. Kimi zaman keskin ve dışlayıcı, kimi zaman bulanık ve muğlak, kimi zamansa bütünüyle imkânsızdır. Genç sanatçıların üretimleri, bu sınırların sorgulandığı, esnetildiği ya da aşıldığı alanlarda şekilleniyor. Sanatçılar, insan ile insan olmayanın, ben ile ötekinin, norm ile anormalliğin, gerçek ile düşlerin arasındaki gerilimleri görünür kılarken; aynı zamanda yeni ilişkilenme biçimlerinin, yeni anlamların ve yeni varoluş ihtimallerinin kapısını aralıyor. Sanat, sınırları sabitlemek yerine onları sürekli müzakere eden, yeniden çizen, bulanıklaştıran ya da aşındıran bir deneyim alanıdır. Her sınır, aynı zamanda bir olasılıktır. Sınırların çizildiği, aşıldığı ya da silindiği her noktada, sanat aracılığıyla yeni deneyim alanları ve yeni düşünme biçimleri ortaya çıkar.

BASE’in dokuzuncu edisyonu, genç sanatçıların üretimlerini tam da bu sınırların kesişim noktalarında konumlandırıyor. Genç sanatçıların işleri “sınırlar ve olasılıklar” çerçevesinde bir araya gelirken, sınırların sabitlenmediği, olasılıkların çoğaldığı, karşılaşmaların mümkün olduğu bir ortak zemin yaratılıyor. BASE, 2017’den bu yana Türkiye’nin farklı şehirlerinden ve üniversitelerinden yeni mezun genç sanatçıları bir araya getirerek bir karşılaşma ve paylaşım zemini olmayı sürdürüyor. Bu zeminde sınırlar, ayrım değil; karşılaşma, diyaloğa açılma ve birlikte üretme olasılıklarının başlangıç noktası olma potansiyeli taşıyor. Sınırlar/Olasılıklar, genç sanatçıların bu çoğul deneyimlerini bir araya getirirken, sanatın toplumsal işlevini de hatırlatıyor: Her sınır başka bir ihtimalin eşiğidir.

Gökhan Türkmen & Emrah Arıca’dan yeni maxi single

Gökhan Türkmen ve Emrah Arıca, daha önce seslendirdikleri sevilen şarkıları “Ben Aşk Bilirim” bu kez bambaşka bir ruhla yeniden yorumladı. GTR Müzik etiketiyle 10 Ekim’de dinleyiciyle buluşan “Ben Aşk Bilirim | Collection”, şarkının üç farklı versiyonunu bir araya getirerek müzikseverlere benzersiz bir deneyim sunuyor.

Sözleri Serkan Söylemez’e, müziği Gökhan Türkmen’e ait olan “Ben Aşk Bilirim”, bu özel koleksiyonda Gökhan Türkmen ve Emrah Arıca’nın güçlü vokalleri ve sahici yorumlarıyla adeta yeniden doğdu. GTR Deneyevi’nin samimi atmosferinde kaydedilen yeni versiyon, şarkının duygusal derinliğini daha da görünür kılıyor.

Projenin klibi, başarılı yönetmen Gökhan Fırat tarafından çekildi. Görsel dünyasıyla da dikkat çeken klip, şarkının içsel yolculuğuna estetik bir boyut katıyor. Gökhan Türkmen ve Emrah Arıca’nın ortak müzikal dilinden doğan bu özel maxi single çalışması, dinleyiciyi aşkın farklı halleriyle buluşturuyor. “Ben Aşk Bilirim | Collection”, üç farklı yorumu bir araya getirerek şarkının kalbine farklı pencereler açıyor.

Göksan Göktaş’ın diğer yazıları:

Melike Şahin: “70’lerin gazino döneminde yaşamak isterdim”

 

Popüler

  • Zara markasının en sevilen kadın parfümleri

    Zara markasının en sevilen kadın parfümleri

    0 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
  • Minox ile saç problemlerinize bilimsel çözüm

    0 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
  • Berkay

    0 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
  • Babalar İstanbul’a geliyor!

    0 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
  • 90’lardan 30 romantik komedi filmi

    1 Paylaşım
    Share 0 Tweet 0
No Result
View All Result

En yeniler

Kitapseverler buraya: İşte haftanın en yeni kitapları

Kitapseverler buraya: İşte haftanın en yeni kitapları

Merakla beklenen ‘İlk Göktürk: Önsöz’ün tanıtımı yayınlandı

Merakla beklenen ‘İlk Göktürk: Önsöz’ün tanıtımı yayınlandı

Babalar İstanbul’a geliyor!

Babalar İstanbul’a geliyor!

TV+’ta HBO Max keyfi başlıyor!

TV+’ta HBO Max keyfi başlıyor!

‘Biz Yaşlı Mıyız?’ raflarda yerini aldı

‘Biz Yaşlı Mıyız?’ raflarda yerini aldı

Merakla beklenen filmin biletleri 120 TL!

Merakla beklenen filmin biletleri 120 TL!

İnsanlığın kadim hafızasına çağrı: Lemurya’nın Çocukları

İnsanlığın kadim hafızasına çağrı: Lemurya’nın Çocukları

Merdan Yanardağ’ın yeni kitabı raflarda!

Merdan Yanardağ’ın yeni kitabı raflarda!

all logo

 © 2022 ALL Dergisi Türkiye’nin en çok satan ve okunan moda, alışveriş dergisi.

Kategoriler

  • Moda
  • Güzellik
  • Alışveriş
  • Magazin
  • Sağlık
  • Astroloji
  • Life Style
  • Röportaj
  • Kültür-Sanat
  • Sinema
  • Dizi/TV
  • Sürdürülebilirlik
  • Seyahat
  • Teknoloji
  • Spor
  • ALL Gurme
  • ALL Men
  • Video
  • Künye

Bizi Takip Edin

Gizlilik Politikası · Kullanım Koşulları · Çerez Politikası

No Result
View All Result
  • Moda
  • Güzellik
  • Alışveriş
  • Magazin
  • Sağlık
  • Astroloji
  • Life Style
  • Röportaj
  • Kültür-Sanat
  • Sinema
  • Dizi/TV
  • Sürdürülebilirlik
  • Seyahat
  • Teknoloji
  • Spor
  • ALL Gurme
    • Ramazan
  • ALL Men
  • Video
  • Künye

© 2022 ALL Dergisi - Türkiye'nin en çok satan ve okunan moda, alışveriş dergisi