“Hisler gelir, insanı ya yüceltir ya da darmaduman eder; eser gürler, geçer giderdi. Hiçbir his kalıcı olmazdı, anbean yer değiştirir, dönem dönem iner çıkardı; benim bünyemdekilerin aksine. Benim acılarım kalmıştı ve geçip gitmek bilmiyorlardı.”
Eğer arama motoruna “aşk acısı nasıl geçer” yazıp sonuçlara bakarsanız karşınıza çeşit çeşit uzmanlardan türlü tavsiyeler çıkacaktır. Bunların bazıları profesyonel destek almanızı, bazıları altı ay ila iki sene içinde normal hayatınıza dönebileceğinizi söyleyecektir. Bazı kadın dergilerinin web sayfaları ya da her şeyi listelerle anlatan mecralarda ise “aşk acısını atlatmanın yirmi yolu” gibi başlıklarla tavsiyeler bulabilirsiniz. Fakat gerçek hayatta bunların hiçbiri işinize yaramaz. Hele ki hayatınızın ilk aşkıyla birdenbire ve hiç anlamlandıramadığınız şekilde ayrı düştüyseniz. Tıpkı Dora gibi…
“Aklının tüm gün bende olmadığını, neredeyse ‘keder’ denebilecek kadar derin bir ruh halinin ağırlığının altında dalıp dalıp gittiğini, aramıza tek bir günde kocaman bir duvar ördüğünü ve beni bu duvarın ardında bırakırken, onunsa ördüğü duvarın öbür tarafında bir kararın eşiğinde kaldığını görebiliyordum.”
Dora çok zeki, tertemiz kalpli, işinde başarılı ve güzel bir genç kadın. O kadar derinden, öyle çok sevmiş ki birini, Ilgaz’ı, onun gidişiyle hayatının bir bölümü de gitmiş adeta. Durmuş, beklemiş, iyileşmeye çalışmış ve yaşamaya devam etmiş. Belirsizlikle geçen altı yılın ardından ise geri gelmiş Ilgaz.
“Şimdi karşımdaydı işte; hiç gelmeyeceğini sandığım o an gelmişti ve ben ona hasretle sarılmak yerine neden geldiğini sormuştum… Sormuştum çünkü, o, gidişiyle gelişi arasına bir hayat sıkıştırmıştı; benim kaldığım yerde kalakalışımın aksine…”
Sonra… Sonrası hayatı, aşkı, duyguları derinlemesine sorgulayan Blöf‘te. Beril Bozdoğan Blöf adlı romanıyla insanın duygularına çok yakından bakıyor. Bir aşkın adım adım gelişimini, insanın ihtiyaçlarının, isteklerinin zamanla ne kadar farklılaştığını ve yaşamın nasıl ağır ağır ama kökten değişebildiğini herkesin kendinden izler bulabileceği bir hikâye çerçevesinde anlatıyor.