29 Nisan 1958 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Kaliforniya eyaletinde dünyaya gelen Doreen Virtue, psikolojik rehberlik ve danışmanlık alanında lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimi almış. Birçok TV kanalında ve spiritüalizm dergilerinde köşe yazarlığı yapmış. Virtue, Destek Yayınları tarafından, Perihan Korkmaz çevirisiyle yayınlanan ve hâlâ büyük bir ilgiye mazhar olarak 29. baskısını yapan “Duygusal Açlık” kitabında, “Önlenemez Yeme Arzunuz Ne Anlama Geliyor ve Bununla Nasıl Baş Edersiniz?” sorusu etrafında, fazla yeme duygusunun nedenlerini bununla başa çıkma yöntemlerini anlatıyor.
Doreen Virtue, beslenme bilimiyle ilk olarak kendisinin mustarip olduğu dondurma ve ekmek yeme isteğine karşı verdiği mücadeleyle birlikte ilgilenmeye başlamış. Dindar bir anne ve evrendeki sınırları yekten reddeden bir babanın kızı olarak, “yaratanın kendi suretinde mükemmel olduğumuz, fiziksel ve ruhsal sorunların psikolojik nedenlerden kaynaklandığı inancıyla” büyütülmüş. “Yanlış inançlar, sevgisiz düşünceler ve korkuya dayalı beklentilerin, rahatsızlık, hastalık ve kazaları doğurduğu anlayışıyla” yetiştirilmiş. 20’li yaşlarında geldiğinde kendi iştahına ket vuramayınca bunun köklerini araştırmaya başlamış ve sonunda kendisini “içeriden” yemeye çağıran sesi dinleyip yemeğe abanmak yerine, o sese kulak vermiş ve hayatı tamamen değişmiş. Artık aşkta ve parada azla yetinmek zorunda kalan şişman, mutsuz bir kadından, arkadaşlarıyla bol bol eğlenceli vakit geçiren, maddi durumu iyi, kalbi sevgiyle dolu, fazlalıkları atılmış bir psikoterapiste dönüşmüş. Nihayetinde de kendini yeme bozukluklarıyla ilgili tecrübelerini başkalarıyla paylaşmaya ve bu konu üzerinde araştırmaya adamış.
Doreen Virtue’nin bu yolculuğu sonrasında ortaya çıkan “Duygusal Açlık”, kısaca kişinin önüne geçemediği aşırı yeme isteğine yazarın yıllarca üzerinde çalıştığı bilimsel, psikolojik ve metafizik araştırmalardan oluşuyor. Dört kısımdan oluşan kitapta Virtue, ilk olarak şişmanlığın tanımını yapıyor ve şişmanlığı ruhsal bir sorun olarak yorumluyor. Sonrasında duygusal açlığı, özellikleri, onu tetikleyen şeyler ve onunla başa çıkabilmeyle birlikte değerlendiren yazar, kişinin “bir yiyici” olarak kendini nasıl nitelediğine göz gezdiriyor. Kişilik ve kilo ilişkisi, iştah ve hayatta kalma arasındaki dürtü yine bu bölümde incelenen konulardan. İkinci kısımda aşırı yeme isteğini ruhsal yönden yorumlamaya girişen Virtue, üçüncü kısımda ise bu kez aşırı yemenin bilimsel açıklamasını yapıyor. Bu bölümde süt ürünlerinden çikolataya, tuzlu atıştırmalıklardan baharatlı yiyeceklere kadar her besinin karşılığı bilimsel araştırmalar ışığında baştan aşağı inceleniyor. Son bölümde ise yazar, yeme isteğinin altında yatan bir şema çıkarıyor okurun karşısına. Burada birçok yiyecek, “Arzulanan Yiyecek”, “Olası Anlamı”, “Olumlamalar” şeması altında anlamlandırılıyor.
Fazla yeme duygusunu duygusal olarak daha iyi hissetme arzusu ve enerji değiştirme olarak iki nedene bağlayan “Duygusal Açlık”, sürekli yeme isteği ve açlık hissi altında yatan temel sebepleri bulup ortaya çıkarıyor ve “yiyecekleri doğru okuma” kılavuzu sunuyor okura. Bu “doğru okuma” sonrasında da hem fiziksel hem de ruhsal olarak kendinizi mutlak iyilikle doldurmanın yolunu çiziyor.
Yazı: Mehmet Tüze